herkesin istedigini her zaman elde edemedigi gercek hayatta elde edilemeyecek sey. mesela ben de irkci olmayan bir turk milleti cok isterdim ama, her zaman cikiyor uc bes tane.
ne zaman ekonominde dışa bağımlı olmazsın sanayi kuruluşların dünyanın her yerine ihracat yapar yahudiler gibi bütün ülkelerde çok güçlü lobilerin olur o zaman * icazet almazsın. ancak bunlar olmadığına göre diploması denilen şeyi uygulamak zorundasın. devletler malesef bu başlığı açan bünyelerin istediği gibi amigo mantığı ile yönetilmiyor. siz askerinize emir verip hiç siyasal zemin hazırlamadan hiçbir yere giremezsiniz. bu sadece bizim ülkemiz ile de alakalı bir durum değil amerika birleşik devletleri de ırak savaşından önce aylarca lobi yaptı ve bazı avrupa devletlerini yanına alarak bu savaşı başlattı. amerika başka ülkelerden icazet alma ihtiyacı hissediyorsa türkiye neden hissetmesin?
Kuzey Irak'taki olası operasyon Türkiye'nin sınır güvenliğinin ihlaline dayanır. Bu ihlali var olan antlaşmaya rağmen korumayanlardan da icazet alınmaz. Türkiye burada haklı taraftır. Bu, Amerika'nın Irak'ı işgaline benzemez. Amerika kilometrelerce uzaktan gelip meşhur işgallerinden birini yapıyor. Geçmişte de yaptı, bugün de yapıyor. Bu işgali haklı göstermek için diplomasiyi, uluslararası siyaseti kullanmak durumundadır. Türkiye bir yeri işgal etmiyor. Sınır güvenliğini korumayanlar var ve bunu kendisi korumak zorunda kalıyor. Bunu haklı görememek ve icazete evet demek uluslararası siyaseti okuyamamak demektir. Eğer bu icazeti bekleyenler varsa daha çok bekleyeceklerdir.
türkiye'nin bu durumda haklı olması veya olmaması mesele değildir. siz istediğiniz kadar haklı olun kendinizi dünyaya ifade edemezseniz o yaptığınız operasyon elinize yüzünüze bulaşır yıllarca da uğraşırsınız. örnek vermek gerekirse kıbrıs barış harekatında türkiye kıbrısta bulunan türkleri soykırımdan kurtarmıştır ve sonuna kadar haklıdır. ancak yeterli siyasi altyapı ve lobi faliyeti yürütülmeden * bu operasyon yapıldığından 30 küsür senedir çözülemeyen ve sırtımızda bir kambur gibi bekleyen bir kıbrıs sorunumuz var. şu anda gerekli siyasi altyapıyı hazırlama ve kendimizi haklı gösterme şansımız varken neden kendimizi işgalci gibi gösterelim.
kuzey ırak'a kafana göre girersen orada işgalci konumuna düşersin. oraya pkk'yı bitirmek için girdiğini dünyaya anlatamazsın. avrupa'da, amerika'da, asya'da ne kadarlık medya gücün var ki anlatacaksın! sonra ne olur? bugün kıbrıs'ta düştüğümüz duruma düşeriz. 30 küsür yıl geçmiş hâlâ kktc'yi türkiye'den başka tanıyan ülke yok. o zaman kuzey ırak'ta da aynı hataya düşmemek gerekiyor. pkk terörünü tüm dünyaya anlatıp askeri operasyonun gerekliliğini izah etmemiz lazım. başta abd ve ab olmak üzere dünya kamuoyuna haklılığımızı anlattıktan sonra bu operasyonu gereçekleştirebiliriz. icazet alma devri bitti, bahsettiğimiz şey icazet almak değil haklılığımızı anlatmak. (bkz: ankara-washington hattı)
