kişinin içeri adım attığı ilk andan itibaren kapışıldığı, içindeki çoğu yazhane sahibinin ve çoğu lokanta sahibinin kanlı bıçaklı olduğu bomba otogar.
cuma günü kartepe'de kayak yaptıktan sonra artık yeter verdiğim para deyip zonguldak'taki ailemi ziyaret etmeye karar vermiştirm. dağdan inmek için atladım personel servisine ve masukiye'de aldım soluğu. maşukiye'den de izmit minibüsüne atlayıp doğru izmit otogari'na geçtim.
yanımda iki koca valiz, biri tekerlekli biri normal olmak üzere. yazhanelerin bulunduğu mekana varmak için lokantaların ve marketlerin bulunduğu bir alandan geçmek zorundaydım. o alana adımımı atar atmaz 3 pişmaniyeci ve 2 lokanta sahibi 'abi buyur...hooşşşgeldiniz efenim...ne alırsınız...' nidalarıyla üzerime çullandı. valizlerimin ağırlığı ve adamların çok koordineli saldırması nedeniyle çabuk kurtulamadım. neyse bu canlıları ekarte etmeyi başardıktan sonra yazhanelerin çevrelediği merkezin yolunu tuttum. lakin bilmiyordum ki asıl mücadeleyi orda verecekmişim...
adımımı atar atmaz yaklaşık 10 yazhane sahibi adam aralarına aldılar beni. 'abi burdan...neresiydi sizin...hocam buyur..' sesleriyle yine. ne yapacağımı şaşırtmıştım. bir adam geldi 'abi elazığ mı?' dedi. 'hayır kardeşim' deyince kızdı ve söylenerek yerine döndü. 'allah allah elazığ'a gitmek zorunda mıyım?!' diye çıkıştım, pis pis baktı korkup devam ettim. zonguldak bölümüne varana kadar bu tarz sürtüşmeler yaşadım. sonuda aldım biletimi vurdum kendimi yollara.
kopup gelen edit: yazdıklarımda elbette biraz abartı mevcuttur. bu abartı otogardaki havayı esprili bir dille betimlemek içindir sadece.
sanıldığının aksine daha büyük şehirlerdeki gibi yolcu kapmak için insanın üstüne çullanmazlar. yapanlar vardır elbet lakin bunlar yardım amaçlıdırlar(!)
geceleri içindeki banklarda uyuyan daimi 3-5 kişi görebilirsiniz; zararsızdırlar, kibardırlar, ürkmeye gerek yoktur.
içeri bilet almaya girdiğinizde firma yetkilileri tarafından çekiştirildiğiniz ve eğer ki sabit bir firmayla yolculuk yapmıyorsanız anında kandırılabileceğiniz mekandır. yahya kaptan yakınlarında yer alır. saat başı gölcük-izmit arabaları bu otogarı dolaşır ve çarşıya gider. ulaşım ayrıca şehir içi otobüsleriyle de rahatlıkla sağlanabilir.
terminalin ortasındaki kubbede inanılmaz bir akustik olan yerdir. yani siz fısıltıyla konuşurken sesinizin yansımasını duyabilirsiniz, öyle enteresan bir kubbe.
bunun dışında ayrılığıyla hatırlatır aslında kendini izmit otogarı. 11 şubat 2011 günü hayatımda beni çok etkilemiş kızlardan ikincisine elveda dedim o otogardan. ve tahmin edildiği üzre bir daha görüşemedik.
Enes cafeyi hatırlatıyor bana adam hesabı öderken her zaman gelip bir çayımı içebilirsin demişti. insanlığın ölmediğini göstermişti buradaki çalışanlar bana. tavsiye edrim karın doyurmalık güzel bir mekan.