izmir'den uzak kalındığında, "ah keşke izmir'de olsam da; o sıcağından bile yakınmayacağım" dedirten sıcaktır. ayrıca tanım yapmak gerekirse; güney ege, akdeniz, antalya, mersin, adana sıcağı kadar boğucu değildir.
yazılanları okurken "neyse ki karşıyaka bu gece serin" diye düşündüğüm, izmir'li arkadaşlarımın varlığından ve söylediklerinden gurur duyduğum bir başlık olduğunu anladığım ayrıcalıklı durumdur da ayrıca...
kavurur, nefes almayı zorlaştırır bazen. geceleri de çok fazla serinlemez üstelik, kan ter içinde uyumaya alışırsınız. bu yüzden klima olmazsa olmazlar arasındadır. ama bu gece istisna. bu gece rüzgar müthiş serin esiyor...
iddaa ediyorum bir araştırma yapılsın izmir'de yaz aylarında sevişen çiftlerin sayısında ciddi azalma vardır. bacak bacak üstüne atılmıyor sıcaktan nasıl sevişsin insanlar. (bkz: 40 derece sıcakta seks yapmak)
An itibarıyla hava miss gibidir, tam tadındadır, sevişilir de gezilir de, ayrıca bu sene çok değişmiş havadır, temmuz sonunda bile serin geceler yaşanabilmektedir...*
şu anda maruz kaldığım sıcaktır. kendisi normalde neyse ama uyumaya çalışırken hiç çekilmemektedir. insana boğazından kesip bir klima almayı düşündürecek kadar etkilidir. zira izmir'de gecekondularda dahi klima vardır. ama napalım ya öğrenciyiz işte.
öyle nemden yapış yapış yapmayan, delikanlı gibi hareketlerinizi zınk diye kesen bir sıcaktır. güzeldir, form tutarsınız istemeden oturduğunuz yerde eridiğiniz için.
güneşinde gözlerimi kısmaktan yüz kaslarımın anasını ağlatan sıcaktır. Bir de atletimdeki etiketin terle birlikte yarattığı kaşıntıdan dolayı öfke uyandıran bir memleket havasıdır izmir sıcağı...
o kadar sıcaktır ki ayağınızı uzattığınızda banyodan çıkmış gibi bir kıllı bacak görürsünüz terdir o. göt mevzusuna girmiyorum bile zira o da 3 saatte bir sort değiştirir.
sabah işe giderken kendini temiz hissetmenin verdiği hazla otobüse binen insanın, aynı akşam dönüş için bindiği otobüste kendini rezil hissetmesini sağlayan ve ter koktuğunu hissettiği için utancından yerin dibine sokan bir sıcaktır.