izmir olayında polis suçlu değil hatalıdır

entry1 galeri0 video1
    ?.
  1. öncelikle; haklıdır haksızdır olayına girmeden, şunu belirtmek isterim ki!.. hayatını kaybeden gence tanrıdan rahmet, ailesine baş sağlığı dilerim. cennet mekanı olsun.

    Talihsiz bir olay neticesinde, eli kana bulanmış polis memuruna'da, geçmiş olsun dileklerimi sunar, ailesine sabırlar dilerim.

    konumuza gelirsek;

    her ne kadar hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukukunu yaşadığımız dönemlerde olsak'da, can ve mal güvenliğimizin yılmaz bekçileri polislerdir.

    tüm kolluk kuvvetleri ve dahi halk olmak üzere, zor bir dönemden geçmekteyiz. adeta rüzgardan nem kapar haldeyiz. böyle bir ortamda gerek çalışma şartları, gerekse toplumsal ve hatta terör olayları neticesinde, polisin hal i pür melali ortadadır. yakında zamanda çeşitli terör olaylarında meslektaşları şehit olmuştur. hassasiyetleri normaldir.

    şahsi fikrim, gerçekleşen bu olayda polis memuru haksız değil! hatalıdır.

    polis memurunun haklı olmasının sebebi: bir aracın, bir başka araca çarpması sonucu oluşan, maddi hasarı tespit etmek için mücadele eden, ''Türkiye Cumhuriyeti devletinin'' görevlendirdiği memura fiili mukavemet gösteren şahsa, en son çare olarak, silahla müdahale yetkisini kullanmıştır. devleti temsil eden polis memuruna bu şekilde mukavemet (karşılık) gösteren kişiler sıradan halka ne şekil davranırdı göz önüne alınarak değerlendirilmelidir!..

    polis memurunun hatası: kurşun sıktığı şahsın ölümüne, istemeyerek'de olsa sebep olmaktır.



    Türkiye Cumhuriyeti Devleti; 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu (5681 Sayılı PVSK’da değisiklik yapılmasına dair kanun)der ki!...

    --POLISIN SILAH KULLANMA YETKISI VE HUKUKI BOYUTU--
    2559 Sayili Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu (5681 Sayili PVSK’da degisiliklik yapilmasina dair kanun hukumleri)

    5681 Sayili Kanunun “Zor ve si­lah kul­lan­ma” yetkisini duzenleyen 4. maddesinde (2559 Sayili PVSK’nin 16. Maddesini tamamen degistiren maddesinde);
    Po­lis, gö­re­vi­ni ya­par­ken di­re­niş­le kar­şı­laş­ma­sı ha­lin­de, bu di­re­ni­şi kır­mak ama­cıy­la ve kı­ra­cak öl­çü­de zor kul­lan­ma­ya yet­ki­li­dir.
    Zor kul­lan­ma yet­ki­si kap­sa­mın­da, di­ren­me­nin ma­hi­ye­ti­ne ve de­re­ce­si­ne gö­re ve di­re­nen­le­ri et­ki­siz ha­le ge­ti­re­cek şe­kil­de ka­de­me­li ola­rak ar­tan nis­pet­te be­de­nî kuv­vet, mad­dî güç ve ka­nu­nî şart­la­rı ger­çek­leş­ti­ğin­de si­lah kul­la­nı­la­bi­lir.
    ikin­ci fık­ra­da yer alan;
    a) Be­de­nî kuv­vet; po­li­sin di­re­nen ki­şi­le­re kar­şı ve­ya eş­ya üze­rin­de doğ­ru­dan doğ­ru­ya kul­lan­dı­ğı be­de­nî gü­cü,
    b) Mad­dî güç; po­li­sin di­re­nen ki­şi­le­re kar­şı ve­ya eş­ya üze­rin­de be­de­nî kuv­ve­tin dı­şın­da kul­lan­dı­ğı ke­lep­çe, cop, ba­sınç­lı su, göz ya­şar­tı­cı gaz­lar ve­ya toz­lar, fi­zi­kî en­gel­ler, po­lis kö­pek­le­ri ve at­la­rı ile sa­ir hiz­met araç­la­rı­nı,
    ifa­de eder.
    Zor kul­lan­ma­dan ön­ce, il­gi­li­le­re di­ren­me­ye de­vam et­me­le­ri ha­lin­de doğ­ru­dan doğ­ru­ya zor kul­la­nı­la­ca­ğı ih­ta­rı ya­pı­lır. An­cak, di­ren­me­nin ma­hi­ye­ti ve de­re­ce­si göz önün­de bu­lun­du­ru­la­rak, ih­tar ya­pıl­ma­dan da zor kul­la­nı­la­bi­lir.
    Po­lis, zor kul­lan­ma yet­ki­si kap­sa­mın­da di­ren­me­yi et­ki­siz kıl­mak ama­cıy­la kul­la­na­ca­ğı araç ve ge­reç ile kul­la­na­ca­ğı zo­run de­re­ce­si­ni ken­di­si tak­dir ve ta­yin eder. An­cak, top­lu kuv­vet ola­rak mü­da­ha­le edi­len du­rum­lar­da, zor kul­lan­ma­nın de­re­ce­si ile kul­la­nı­la­cak araç ve ge­reç­ler mü­da­ha­le eden kuv­ve­tin ami­ri ta­ra­fın­dan ta­yin ve tes­pit edi­lir.
    Po­lis, ken­di­si­ne ve­ya baş­ka­sı­na yö­ne­lik bir sal­dı­rı kar­şı­sın­da, zor kul­lan­ma­ya iliş­kin ko­şul­la­ra bağ­lı kal­mak­sı­zın, 5237 sa­yı­lı Türk Ce­za Ka­nu­nu­nun meş­ru sa­vun­ma­ya iliş­kin hü­küm­le­ri çer­çe­ve­sin­de sa­vun­ma­da bu­lu­nur.
    Po­lis;
    a) Meş­ru sa­vun­ma hak­kı­nın kul­la­nıl­ma­sı kap­sa­mın­da,
    b) Be­de­nî kuv­vet ve mad­dî güç kul­la­na­rak et­ki­siz ha­le ge­ti­re­me­di­ği di­re­niş kar­şı­sın­da, bu di­re­ni­şi kır­mak ama­cıy­la ve kı­ra­cak öl­çü­de,
    c) Hak­kın­da tu­tuk­la­ma, gö­zal­tı­na al­ma, zor­la ge­tir­me ka­ra­rı ve­ya ya­ka­la­ma em­ri ve­ril­miş olan ki­şi­le­rin ya da su­çüs­tü ha­lin­de şüp­he­li­nin ya­ka­lan­ma­sı­nı sağ­la­mak ama­cıy­la ve sağ­la­ya­cak öl­çü­de,
    si­lah kul­lan­ma­ya yet­ki­li­dir.
    Po­lis, ye­din­ci fık­ra­nın (c) ben­di kap­sa­mın­da si­lah kul­lan­ma­dan ön­ce ki­şi­ye du­ya­bi­le­ce­ği şe­kil­de “dur” çağ­rı­sın­da bu­lu­nur. Ki­şi­nin bu çağ­rı­ya uy­ma­ya­rak kaç­ma­ya de­vam et­me­si ha­lin­de, ön­ce uya­rı ama­cıy­la si­lah­la ateş edi­le­bi­lir. Bu­na rağ­men kaç­mak­ta ıs­rar et­me­si do­la­yı­sıy­la ele ge­çi­ril­me­si­nin müm­kün ol­ma­ma­sı ha­lin­de ise ki­şi­nin ya­ka­lan­ma­sı­nı sağ­la­mak ama­cıy­la ve sağ­la­ya­cak öl­çü­de si­lah­la ateş edi­le­bi­lir.
    Po­lis, di­re­ni­şi kır­mak ya da ya­ka­la­mak ama­cıy­la zor ve­ya si­lah kul­lan­ma yet­ki­si­ni kul­la­nır­ken, ken­di­si­ne kar­şı si­lah­la sal­dı­rı­ya te­şeb­büs edil­me­si ha­lin­de, si­lah­la sal­dı­rı­ya te­şeb­büs eden ki­şi­ye kar­şı sal­dı­rı teh­li­ke­si­ni et­ki­siz kı­la­cak öl­çü­de du­rak­sa­ma­dan si­lah­la ateş ede­bi­lir.”
    denilmektedir.
    --Dr. Selçuk Atak--
    http://www.yozgatpolismyo.../Makale_Siir/makale8.html

    polise mukavemet göstermek
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük