üzerine gidilmesi gereken bir konu. chp kalkıp da ''ama bakın alternatifiniz akp, tercihinizi yapın'' gibi bir havuç-sopa ilişkisine girer, chp'liyiz sizi yatırıp zikme hakkına da sahibiz düşüncesine sarılırsa hele o zaman seyreyleyin gümbürtüyü. asıl merak ettiğim ise işler bu noktaya gelene kadar neden gerçekçi tedbirler alınmamış olması. boşuna dememişler türkün aklı ya kaçarken ya da sıçarken gelir diye..
--alıntı--
iZSU ve izmir bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü'nün yaptığı çalışmada, kentteki içme ve kullanma suyundaki arsenik oranının limit değerlerin altında kaldığı ortaya çıktı.
izmir'in içme suyundaki arsenik oranının yüksek olduğu iddiası üzerine, kentin belirli noktalarından su örneği alarak, analiz yapan iZSU ve izmir Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü ekipleri, analiz sonuçlarının TS 266 içme ve kullanma suları standardında belirtilen 10 mg/lt arsenik limit değerlerinin altında kaldığını açıkladı.
izmir Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde kamuoyu gündemine taşınan arsenik konusunda örnekleme modeliyle Çiğli (Egekent 2), Bayraklı, Konak (Alsancak), Narlıdere, Güzelbahçe, Menderes, Gaziemir, Karabağlar, Buca bölgelerindeki abonelerden rastgele alınan su örneklerinin sonuçlarının belirlendiği duyuruldu.
Sonuçların, arsenik limit değerinin altında kaldığının tespit edildiği belirtilen açıklamada, sınır değerinin üstünde olduğu varsayılan yerlerdeyse izmir Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü ile ortak çalışmaların devam ettiği bildirildi.
Sistem dışı bırakılan kuyular
Türkiye'nin her yerinde küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte son yıllarda bazı yeraltı su kaynaklarının kimyasal içeriklerinde değişimlerin yaşandığı vurgulanan açıklamada, "Buna bağlı olarak iZSU, DSi tarafından kullanım tahsisi yapılan kuzey kaynaklarındaki yeraltı su seviyelerinin kuraklıkla birlikte önemli ölçüde düşmesi sonucu, su kalitesinin olumsuz yönde etkilendiği tespit edilmiştir" denildi.
Açıklamada, "Bunun üzerine söz konusu kuyular sıkı denetim altına alınmış ve bazı kuyular sistem dışı bırakılmıştır. Bu sıkıntının artabileceği öngörüsüyle Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ile 10 Nisan 2008 tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde ortak çalışma başlatılmıştır" ifadesine yer verildi.
Sistem dışı bırakılan kuyuların gelecekte izmir'in kesintisiz su ihtiyacının karşılanmasında büyük önem taşıdığını kaydeden yetkililer, arıtmayla ilgili teknik düzeyde araştırma çalışmalarına hemen başlandığını, konunun uzmanı olan yerli, yabancı firmaların izmir'e getirildiğini duyurdu.
Belediye açıklamasında, izmir halkının su ihtiyacının karşılanması için her türlü çalışmayı yürüten iZSU Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili gelişmeleri izmir halkıyla paylaşmaya devam edeceğini kaydetti.
Su analiz değerleri
Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) akreditasyon sertifikasıyla Çevre ve Orman Bakanlığı çevre analizleri yeterlilik belgesine sahip iZSU laboratuvarının yaptığı fiziksel ve kimyasal analizlerin sonuçlarında, arseniğin yanı sıra içme suyundaki diğer parametreler de verildi.
Bulanıklık, PH, iletkenlik, klorür, sülfat, krom, kadmiyum, bor, sodyum, nitrat, florür, antimon, mangan, alüminyum, nikel, demir, selenyum, bakır, cıva, kurşun gibi parametrelerin standart değerlerin altında olduğu, siyanür ve amonyuma rastlanmadığı, nitrit de saptanmadığı açıklandı
--alıntı--
izmir'i kendi partisinden bir belediye baskanina kavusturmak icin turlu oyunlara basvuran, yapilacak barajlara onay vermeyen, yerel secim icin il sınırlarini genisleten akp hukumetinin, izmir belediyesini yıpratmak icin arsenik konusunu nasil saptırdigina abd'den bilimsel olarak cevap gelmis: http://hurarsiv.hurriyet....4183&tarih=2008-09-05
saglik bakanligi sınır esigi asagi cekiyor, su tehlikeli miktarda arsenikli oluveriyor.. kisacası kanmayin boyle oyunlara..
"ulan tamda bizim oturduğumuz semtte yüksekmiş, ben anlamıştım zaten suyun tadından" dedirterek, bir damacana daha satılmasına neden olan olay. Aslında sudaki arsenik gibi farkında olmadan maruz kaldığımız bir çok negatif etkenin erken ölmemize yol açacağını düşündüren, bireysel olarak yapılabilecek birşey olmadığını anlayınca da derin bir "offf" çekip, hayata kalınan yerden devam edilmesine neden olan talihsizlik.
belediye başkanının 'onu kesin ak parti yapmıştır, belediyeyi kapmak için' gibi savunma saçmalıklarıyla kurtulmaya çalışağı, talihsiz, son derece sağlıksız olay.
1993 yılına kadar 1 lt sudaki arsenik miktarını 50 mikrogram olarak kabul eden ab, http://www.milliyet.com.t...p;b=&a=Deniz%20Sipahi linkindeki yazıdan öğrenmiş olduğum kadarıyla, bu miktarın 10 mikrograma düşürülmesi konusunda türkiye'ye 2005'te 3 yıl muafiyet, gerekirse bir 3 yıl daha vermeyi uygun görmüş. abd'de ise mevcut değere geçiş 2006'da olmuş. zihniyetini sevdiğim müthiş yöneticilerimiz de daha önce sözlük anlamını bilmedikleri maddenin izmir'de bir kaç değer yüksek olduğunu görünce ve başkent halkına arsenik yönünden sağlıklı görünse de içinde kimbilir neler barınan kızılırmak suyunu bir kaç hafta ve akıl almaz bir şekilde haber vermeden tedarik etmesinin yarattığı tepkileri törpülemek için hemen atladılar tabi üzerine olayın. kopan yaygaraya baksanız sanki izmir'de virütik salgın oldu, izmirliler zombi oldu dolaşıyor ortalıkta. lan, şebeke suyunu, özellikle büyük şehirlerde başınızı dayayıp lıkır lıkır içemezsiniz, bu bilinen bir şey. sanki tüm izmir suyunda ortalama 100 mikrogram... sayın çevre bakanımız, uyarılara rağmen çamlı barajına gerek yoktur der, ardından bir kaç aylık suyumuz kalır. değerleri yüksek onca şehir varken tüm parti izmir'e attırır...gökçek söylediğinde izmir'deki yüksek değerlerin konuşulmaya başlandığı belki doğru, peki bu muhteşem insanın, halkını kendi yol açtığı kuraklıktan ötürü "tatile yollayan", yağmur duasına çıkan*, halkına kobay muamelesi yapan muhteremin, en son marifetinden sonra izmir'in suyuna b.k atmanın aklına gelmesi, kendi ve kendi gibileriyle o çok önem verdikleri izmirlilerin sağlığını anca düşünmeye başlamalarına ne demeli? şunu demeli, çekin pis ellerinizi izmir'den! iğrenç bataklıklarınıza benzetmeyin burayı! vip caminizde paso dua* edin, çıkmayın oradan!
gerçekten varsa sudan sebepten ölümlerin gerçekleşmesi an meselesidir, ne de olsa türkiye'deyiz tamam güzel ülkemiz ama her hafta bir yerde bomba patlarken, enfeksiyon yüzünden onlarca masum bebek ölürken bunun olması hiç de şaşılacak bir şey değil o sudan ben de içiyorum eğer uzun süre yazmazsam öldüm demektir.