Güzel izmir'imizin Hasan Tahsin'in 15 Mayıs 1919'da attığı ilk kurşunun ardından verilen mücadeleler sonucu kurtarıldığı 9 Eylül 1922'nin üzerinden tam 94 yıl geçmiştir.
kimi yobazın aptalca laflarla tadını kaçırmaya çalıştığı kutlu gündür.
saçma sapan lafları cevap vermeye bile değmez ama şu kadarını söyleyeyim:
gavurlar, ikinci sınıf, sömürge gördükleri ülkeleri ve toplulukları kendi hukuklarına layık görmezler. onların o hale düşmelerinin ana sebeplerinden biri olan kendi hukuklarıyla ve kültürleriyle baş başa bırakmak ama ülkelerinin kaynaklarını alabildiğine sömürmek daha çok işlerine gelir.
misal, ingilizler onca yıl o kadar islam ülkesini yönetti. hangisinde laiklik, kadın hakları, insan hakları uygulansın diye gayret ettiler? hiçbirinde!
hadi geçmişi bir yana bırakalım, ingiltere takribi beş yıldır kendi topraklarında şeriat mahkemeleri kurulmasına izin verdi! buna göre ingiliz vatandaşı müslümanlar kendi miras davalarını ve diğer davalarını bu mahkemelerde gördürebiliyorlar. eğer taraflardan itiraz eden çıkmazsa -ki çıkmaması için "mahalle baskısı" metodu uygulanıyor- şeriat mahkemelerinin kararları geçerli kabul ediliyor. itiraz eden çıkarsa mevzu ingiliz mahkemelerinde ingiliz kanunlarına göre hallediliyor.
velhasıl, "yabancıların islam ülkelerine kendi hukuk sistemlerini, yaşam biçimlerini dayatmak istedikleri" iddiası, sadece çok tekrarlandığı için cahil yobazlar tarafından kesin doğru kabul edilen, fakat tek bir dayanağı bulunmayan büyük bir yalandır.
türkiye'nin en güzel şehirlerinden birinin yunan işgalinden kurtarılıp tekrar türk yönetimine geçmesinin sağlandığı günün yıl dönümüdür.
Kurtuluş mücadelesi vererek vatanı ve güzel izmir'i bize kazandıran başta atatürk olmak üzere bütün atalarımızı sevgiyle anıyorum.
Hepimize kutlu olsun.
