fena haldeserkeşlik ayyaşlık ve zina kokan izmir'in kordon'una karşı, konya'nın efendi, nezih ve tabiat harikası bağlar içine kurulu meram bağlar'ı olduğunun tespiti.
benim bildiğime göre meram gezisi şöyle yapılır. tabi yaz mevsimi olmalıdır.
eğitim fakültesinin orada araçtan inilir. 3-4 kişilik grup olarak makara yapıla yapıla güneşin altında, arada ağaç gölgelerinde dinlenerek yürünür. sağda solda eski köy tipi evler ve bahçeler vardır. onlara, uzaktan bakılır.
sonra meram a gelinir. çay bahçelerinde bi çay, bişey içilir, soğuk kola falan neyse artık. derenin akışı izlenir fena değildir. hele ki o yürümenin verdiği hararet azaldıkça daha çok hoşa gider.
sonra köprüden geçilip tepelere doğru yürünür. oralarda da bi kaç çay bahçesi var, onlarda da soluklanılır. muhabbet falan.
sonra da konya nın kuşbakışı görüldüğü bir yer var adını hatırlamıyorum ama konya ağzı tadında bir ismi vardı. oradan konya seyredilir.
yapacak başka bişey kalmaz zaten, tepelerden hızla aşağı inilir.
zaten yorgunluktan adamın imanı gevremiştir. doğru eve, otele gidilir, uyunur.
ha bak o köprünün yanında can erik falan satarlardı, köy kabağı, fasulye falan alınabilir.
izmir e bakalım şimdi.
kordon! bööyle upuzun neredeyse dümdüz bi deniz kenarı yürü, yürü bak bak dur. bankta otur, kalk yürü, kumru, çay falan, yani böyle
belki de denize alışık biri olduğumdan peki bi çekiciliği yok gibi gelir bana, kordon un.
kötü demedik yanlış anlaşılmasın.
