kendini bildi bileli izmir'de yaşayan biri olarak gördükçe üzüldüğüm olaydır. bildiğin köy kıvamında bir şehirde yaşıyoruz. insanı heyecanlandıran, şehre katkı sunabilecek, reklamını yapabilecek hiçbir şey yapılmıyor, daha da kötüsü proje aşamasında bile değil. cazibe merkezi yaratabilecek hiçbir yatırım yok, sanayisi gelişmiyor. mükemmel bir limana sahip olduğu halde deniz ticareti, kapasitesine oranla sıfır. kısacası izmir yavaş yavaş ölüyor, belki de intihar ediyor.
edit: daha 5 dakika geçmeden gelen tepkilere bakılırsa, özür dilerim arkadaşlar izmir almış başını gidiyor da ben görmüyormuşum.
konak-karşıyaka arasına bir köprü kurulmuş, hatay metrosu aslında 10 yıl falan sürmemiş bir yılda bitmiş de biz bilmiyormuşuz, teleferik 1 yılda bitirilir denilip de 7 yılda bitirilemeyen bir skandal bakımda değilmiş, 6 ayda bitmiş de gitmiş ben görmemişim. istanbul'un 4te biri nüfusa sahip olduğu halde istanbul'la yarışabilecek bir trafik yokmuş izmir'de cigarayı fazla kaçırmışım arabaları çok görmüşüm malum zaman kavramını da yavaşlatıyor meret trafikte çok zaman kaybediyorum sanmışım. şehrin her tarafı metro olmuş da, yer altında olduğundan ben görmemişim, salaklık işte. şehrin nokta olarak merkezi olan yerlerde bile oturmamış olan, noktanın biraz dışına çıkıldığında bir felakete dönüşen çevre düzenlemesi ise bilinçaltımın bana oyunlarıymış. pardon.
akpden öncede hiç gelişmediği gerçeği vardır.
izmirlilerin belediye seçimlerinde ideolojik oy atılmaması gerektiği yeri gelirse tkpye
oy veren adamın gözünü kırpmadan mhpye oy vermesi gereğini algılayamadığı içindir.
yapamıyor adamlar işte ne zorluyon.