Artik vicudunda hiç bir çekicilik olmamasina rağmen yinede orasini burasini açan çok bilmiş fosillerinin olmasi ve bol sayida küçük yaşta başlayan tiky sendromlu insanlar.
denize karşı rakı-balık keyfi.
geceleri.
havası.
sabaha karşı uyanıp günün doğuşunu izlemek hep bana farklı gelmiştir izmir de. kendimi özel hissetmişimdir.
Samimiyettir,kaza yapıldığında birbirine gülümseyen insanların hala orada yaşıyor olması,güvendir,korkusuzca yaşamaktır.Çantanın çalınabilecek olma düşüncesi olmadan özgürce dolaşmaktır.Kapıya gelen dilenciye hala sofrandan yemek verebiliyor olmaktır.gerçekleri görebilmektir sadece anlık ihtiyaçları gidermek için geleceğini satmamaktır.tarihin her evresini kanıtlarıyla yaşamaktır.güneşin tadını sonuna kadar çıkarabilmektir.izmir'i izmir yapan şey medeniyet ve hoşgörüdür.
eski teksas tom miks, zagor çizgi romanlarında, meksika'da sokakta pencere altında, güneşin yaktığı bir ortamda gölgeye çekilmiş, kafasında dev bir meksika şapkasıyla uyuklayan adamın vurdumduymaz ruh halinin, bütün şehre hakim olmasıdır...
yoksa fiziki güzellik olarak istanbul ve pek çok şehir on basar izmir'e ama bornova sırtlarından izmir'e girdiğinde hissettiği özgürlüğü hiçbir şehirde hissedemessin...
bu tabii, özgürlüğün değerli olduğu ruhar için geçerlidir...
kafadan biatçı takım için pek bir şey ifade etmez.
kendisine din düşmanı bir şehir gibi bakılıyor olması.
fakat ordan dünyanın dört bir yanına yayılan, ülkemizi ve dinimizi yayma gayretinde olan bir sedanın yükseldiğini ve şimdilerde hayat bulmaya başladığını unutmamalıyız.
hakkı gel sırrını eyleme zahir,
olmak ister isen bu yolda mahir,
harabat ehlini hor görme şakir,
defineye malik viraneler var.
dizeleri ile, bu şehrin manevi olarak virane görünsede, nice definelere malik olduğunu hatırımızdan çıkarmamalıyız.