benim ve benimle birlikte fuarı dort gozle bekleyen aynı donemlerde cocuk oldugum pek cok kisi icin artık kafkasdan kestane sekeri almak ve lunaparka ugramaktan baska bir ozelligi kalmayan, adı olan ama ruhunu, rengini, ozelligini kaybetmis olandır.
15 yaşın altındaki izmirliler için bir şey ifade etmese de daha büyükler için fuarın açılması, her yıl doğum günü kadar heyecanla beklenirdi. her sene bir şehir, bir ülke özel konuk olarak katılırdı ama gönüllerin özel konuğu şıracılar ve kestane şekercileriydi. zaman değişti her şey her yerde bulunabilir oldu. fuar da sadece konserleri için çekilen kalabalık oldu kaldı.
zannedersem montrö kapısının üzerinde, ahmet piriştina'nın nur yüzünün yanında, yine ahmet piriştina'ya ait olan** "izmir fuarlar ve kongreler merkezi olacaktır." sözünün yazılı olduğu büyükçe bir tabela bulunur.
Fuar küçük bir çocuk için fuarda alınan uçan balonu salonda aydınlatmanın üstüne koyup sabah kalkıp onun orda olup olmadığını kontrol etmek, kalabalıkta lunaparka binmeye çalışmak ama annenin sonra geliriz şimdi çok kabalık diye kandırması ve lunaparka gidememek babanın fuar stantlarındaki tanıdıklarına gidip eşantiyon alması ve bu durumdan acayip böbürlenmek, yukarı doğru fışkıran sudan üstünü başı ıslatmak pahasına su içmek demekti.
Fuar biraz daha büyük çocuk için, babanın açtığı stantta stant bekçiliği yapmak, fuarın içinde özgürce dolaşmak...Tiyatro izlemek... Annenin arkadaşlarıyla birlikte x.i pavyonda gördüm diye geyik yapmasına tanık olmaktır. Aynı yaştaki kuzeniyle lunaparka gitmek yazarlardan imza almak yarışmalara katılmak için yeterli yaştadır daha 5.sınıfı bitiren bi kız...O kız için tehlikesizdir fuar.
Fuar daha da büyüyen o çocuk için arkadaşlarıyla konsere gitmektir. Gece vakti babayı özel şoför olarak kullanmaktır. Aptal aptal dans edenleri ezmek, lunaparkın kalabalığında kaybolmak, beleş bişiler yiyip içmeye çalışmaktır.
Fuar artık eşek kadar olan ben için onun mahvolduğunu görmektir. Pazara dönmesi, insanların boş bir poşet için birbirlerini ezmesidir. Arabaları değil de güzel hatunları inceleyen malların artışıdır. Artık olmayan konserlerdir. Her şey 1 milyoncuların artışıdır. Artık 26 Ağustos'ta da açılmaz fuar.
Fuar ne kdr eşek olursan ol paraşüt kulesinden atlayamamaktır.* Dondurmadır. Kalabalığa rağmen koşu pistinde yarış yapmaktır. Hayvanat Bahçesidir. Uçan balondur.. Gece eve gittikten sonra yorulmak, elektrik direkleri yok ya ondan yoruluyoruz bu kdr geyiği yapmaktır. Lozan Kapısına önce top sonra dünya sonra Lozan demektir.Çiğdemdir, boyozdur, kumrudur, gevrektir, kloraktır, özgüvendir, güvendir, özgürlüktür... Fuar izmirdir. Fuarın kalitesizleştiğini görmek izmirin kalitesizleştiğini görmektir.
Fuar ne kadar eşek kadar olursan ol okullar açılıyo bitti tatilin diye bas bas bağırır çocukların suratına... **
bu sene ana temasının sağlık, konuk ülkesinin ukrayna, konuk ilinin çorum olduğu fuardır. ayrıca konuk ülkenin ukrayna olması bu sene bizleri ayrı bir heyecanlandırmış, gitmeye teşvik etmiştir.
90 lı yıllardan önceki dönemde etraftaki yakın ilçe halkında bile büyük heyecan uyandıran, bir şekilde işlerin ayarlanıp, günübirlik gidilip gelinen fuar. ilk defa aslan, kaplan gördüğümüz, büyüyünce paraşüt kulesinden atlama hayallerimizin oluştuğu, mekan.
enternasyonal kelimesini kullanmamızın diğer uluslararası fuarlara haksızlık olacağı fuar. 4 sene aradan sonra ilk kez gidildiğinde tahminler doğru çıkmış. kısacası bok gibi olan fuar. bu fuarı bile beceremeyen expo'yu nasıl becericekti diye insanları meraklandıran, bir kaç ülkenin dandik ve temsilcilerinin başında bulunmadığı standından başka bir şey olmayan. ülke ekonomisine faydasının olduğunu düşünmediğim, taş çatlasın 2-3 turist görebileceğiniz fuar. hatta fuar değil panayır. evet panayır kelimesi daha uygun.
80'li yıllarda rusya ve amerika pavyonları (evet pavyon denir fuarda stantlara) arasında kıyasıya rekabet yaşanan fuardır. hiç unutmam, amerika rusya karşısında daha popüler olmak için uzaya çıkmış uzay araçlarının kabinlerini, ay taşlarını sergilerdi pavyonunda.
o zamanlar türkiye'nin kalbinin fuarda attığını, tüm sanatçıların izmir'e akın ettiğini, en ünlü şarkıcıların fuarda sahne alabilmek için birbiri ile yarıştığını, çoğu kişinin burda ünlü olduğunu ise hatırlatmaya gerek yok.