dün itibariyle bu seneki fuar dönemi faaliyeti sona eren fuar. vesilesiyle "istiklal sergisi" gibi güzel bir ortamı da gezme şansı bulmuş olduk. fuarı gezerken koruk şırası içmeyi de ihmal etmedik tabii ki.
bu senekisi 6 eylül itibariyle başlamış olan fuar. biraz izdihamlı geçiyor (en azından dün öyleydi). bu sene önde gelen yabancı konuk ülke çin imiş; geniş bir standları var. ayrıca da çeşitli etkinlikler , konserler gırla gidecekmiş.
Çocukluğa götüren fuardır. Hayatta ilk kez yabancı insanlar görülür, uzak doğululara uzaylı görmüş gibi bakılır, standlardaki karmakarışık ürünler algılanmaya çalışılırdı. Öyle Büyülü bir atmosferi vardı ki hiç bitmesin eve gidilmesin istenirdi. Güzel izmir'in geçmişte kalan güzelliklerindendir.
izmirliyim, izmir ile ilgili esprilerede zerre kadar gülümsemiyor, tebessüüm dahi etmiyorum lakin "Entelnasyonel fuarı" diyesim geldi.. Bir ara promasyon olaraktan makarna sucuk dağıtıyorlardı, ellerine sağlık pekte güzel olmuştu. Severim. Gerçi herkese kendi elleriyle makarna dolduran hanım sıra bana gelince sen "self servis" kullan demişti.. Kahrolsun önyargılar ülan! Neden tipimle yargılanıyorum ben!
nerede o eski fuarlar sorusunu akla getiren 82 yıllık gelenek.
aşırı kalabalık, çoğu da boş kalabalık. yürümek bile zor, o kadar kalabalık. hele ki hafta içi böyleydi. hafta sonunu ve izmir in kurtuluşu 9 eylülde oluşacak izdihamı tahmin bile edemiyorum.
29 ağustos 2013 ile 82.'si başlayan fuar. 20 yıla yakındır gittiğim fuara yine gittim. ilk gün kalabalık olur sanmıştım ama bence durgundu.
-mini etekli hostes sayısında patlama var. sayıları eskiye göre * fazlaydı. ayrıca mini şortlu kötü kızların nereye gittiği belli oldu. amerigalılara özenip paten mini şort kombinasyonu yapanını bile gördüm.
-tansaştaki köfte ekmek olayı hala devam etmekte. sanırım 3.5 tl'ydi.
-ilk gün metalcilerin konseri vardı galiba lunaparkın yakınında.
-ben her zaman olduğu gibi en çok kapalı holleri sevdim. özellikle bütün bir hall'ün motorlara ayrıldığı yer ilgi çekiciydi. beşiktaş kartallarının motorcularının olduğu yerde ilginç bir şekilde 29 ağustos 2013 beşiktaş tromsö maçı internnetten gösterilmekteydi. sanırım çarşı smartspor'a da karşı.
yine sinop, elektronik hall'leri de vardı.
annemin elinden tutarak gezdiğim lunapark, dakikalarca karşısında durup devasa cüssesini izlediğimiz, hayatımızda gördüğümüz ilk filimiz pak bahadur, havuz başındaki heykelleri gösterirdim babaanneme "bu kızlar neden hareket etmiyor babaanne? "annelerini üzmüşler de taş olmuşlar o yüzden"... yeni yerine taşınacakmış artık, biz büyüdük ya, fuar da terk edecekmiş baba ocağını...
81.kez düzenlenen fuar. her sene olduğu gibi yine gittim izmirin simgelerinden biri olan bu fuara.
her sene olduğundan çok farklı bir şey yoktu. sadece ana sponsor olan tansaş'ın devasal alışveriş arabası maketi ve ana konik il olan hatay'ın fuarı künefe panayırına çevirmesi gözüme çarpan farklılıklardı. ha bir de araba hostesleri mini etekten mini şorta dönmüşler*
-hatayın holl'ü tam bir künefe keşmekeşiydi. ordan çıkınca da karşınıza yine hataya özel et yemeklerinin yapıldığı kısım ve bu kısmın dumanlar içerisindeki et kokularıyla baş başa kalıyorsunuz. çok güzeldi.
ve benim keşfettiğim yer olan hatay holl'ünün üst kısmında yer alan balkonda hatay hollünü ve künefeleri löp löp götüren kalabalığı kuşbakışı izleyebilirsiniz. tertemiz toleti de cabası. sanırım cafeymiş ama o anda terkedilmiş şehir gibiydi.
-dünya mutfakları festivalinin yapıldığı alan bu sefer yerel lezzetlerin mekanı olmuştu. yerel kıyafetli siyahi ablalarımızı göremediğim için üzüldüm doğrusu*
-öğlen ve akşama doğru boş olan fuar, karanlık çökünce izdahama sahne oluyor.
-tansaş ana sponsor olduğundan hep bir sürü stand açmış hem de konser verdirtiyor. ben gittiğimde gökçe * hanım konser vermekteydi. millet çimlere yayılmış izliyordu.
bir de kendileri standlarında 1 liraya köfte ekmek dağıtıyorlardı. bilginize!
-galatasaray, beşiktaş ve fenerbahçe standlarını aynı yere koymuşlar ve non-stop müzik çalıyorlardı. sanırım en çok satış yapan gaatasaray standıydı.
-beleş ve daha temiz tolet bulmak için, 9 eylül kapısının orada bulunan büyük holler idealdir. yabancı devletlerin standları, tekne, motor, elektronik gibi şeyler de burada konuşlandırılmış. bu sene farklı olarak klasik araba kısmı da vardı.
10 yaşımda ferrarinin f1 aracını görme fırsatını bulduğum, avrupa da yeni çıkan araçların sergilendiği, ülkelerin dev pavyonlarda ürünlerini sergilemek ve mendilerini tanıtmak adına birbirini ezdiği, türkiyenin en ünlü sanatçılarının imtihan sahnesi fuar bugün panayır tadında keyifsiz mesire yerine dönüşümünü yakında kapanma havası içerisinde kutluyor. dönerci helvacı oto yedek parçacı bir kaç otomobil firması ile kalabalık gözüken, değişim ve dönüşümün içler acısı hali.
eskiden* her annemler beni fuara götürdüğünde hoparlörlerden levent yükselin medcezir şarkısı çalardı. eskiden şimdi olduğu gibi her yemek standından bangır bangır müzik sesi gelmiyordu. keyifle dolaşabiliyordun fuarı. küçüktüm lan ama ben bile keyif alıyordum. her gün gitmek istiyordum. ne güzeldi lan. hala o şarkı radyoda falan çalsa fuarın o zamanları gelir aklıma, gülümserim. ne eski tadı kaldı ne havası. izmirin tüm apaçilerinin eğlence merkezi oldu. gürültüden gezilcek alan kalmadı. yazık oldu.