emin alici'yi taniyan birisi olarak ve haberin zaman gazetesi tarafindan yapildigini hatirlatarak çok rahatlikla diyebilirim ki, kesinlikle çarpitilmis bir karalama haberi.
türbanlılar kızlar üniversitelere girerse birgün eğer üniversitelerde yaşanmaya başlayackak çatışmaların ön habercisidir.
Sanıyor muyuz, herkes rahat duracak.Üniversitelerde hergün olay çıkmazsa ben de gelir ben ülkemin insanını tanımıyor muşum derim , gier taksimin pisliğini de bir gün boyunca dilimle bedava yalayarak temizlerim.
Dini kimliğini insanların gözüne sokacak türbanlı arkadaşımız kantinde, ve insanları ona göre pozisyon almak zorunda bırakacak, bir başkası boynnunda kocaman kurt hilyesiyle kantinde duraca diğeri de kafasına orak çeki dövmesi yaptırıp gelecek birisi de gamalı hac şeklinde kolyeyle okula gelecek.Bunlar birbirlerine dokunmadan kantinde oturacaklar.
Öyle mi? hadi oradan !
inanç özgürlüğü bireyseldir, toplumdaki diğer kişileri de sizin inancınız etkiliyorsa ve rahatsız ediyorsa bu noktadaki kısıtlamlara uymanız lazım.
Şimdi entry eksilenecek malumunuz,lakin söylediklerimi samimi düşünün haklısın burda kavga çıkar ama Kuran böyle dio , eksiledim diye de bana mesaj atın. ben de Allah senden razı olsun birader diyeyim,olmaz mı ?
edit : sadece birader değil bacım da diyebilirim.Sözlükte neticede sadece erkekler yok, burada bir eşşeklik etmişim , affola.
edit 2 : olmuyor ama böyle nasıl anlaşmıştık, hani eksi oy veren mesaj atacaktı.yazdıklarıma bak kardeşim ben sana niye eksi oy verdin diye çemkirecek bir yazara benziyor muyum.At hadi mesajını at at,bekliyorum...
peki kardeşim, madem geleneğimiz göreneğimiz; ben de türk'üm, türk'ün geleneğinde at, avrat, silah var; hadi avrada birşey demiyorlar, atımla silahımla gireceğim kamusal alanlara dersem?
eh, zamanında bir ülkede, svastika'lı temiz gençleri bilmem ne toplantısına almadılar şeklinde haberler çıkardı da, bu işin ardından o ülkede pek garip şeyler olmuştu; şimdi de türbanlı bilmem kimi almıyorlar, biz sokarız kardeşim deyip, aynı şeyler olacak. sonra?
sonra gelsin müslüman diktatörlük, din elden gidiyor nidalarıyla mahkum edilen insanlar, okuyamıyoranız evlenin diye talepleri reddedilen kızlar...
hadi canım, elle tutulur şekilcilik bulun. nasıl ki resmi bir baloya smokinsiz gidilmez, kılık kıyafetin geçerli olduğu, simgesel olmasının yadırganacağı her zümreye uygun şekilde çıkılır. çıkılmazsa, bu şekilde çıkılacağını birileri kafamıza vurur; ha onu bizimkiler mi yapar, yoksa ülkeyi bu şekilde parçalatıp kolayca yutan yabancılar mı yapar; varın siz seçin hangisi daha iyidir.
güldüren edit: ideolojik simge olduğu başbakan tarafından kabul edilen bir obje silahtan daha mı az zararsızdır?*****
gazetedeki haberin ne kadar çamur atma haberi olduguna iyice emin oldugum durum. emin alici'nin ermeni oldugunu nerenizden uydurdunuz gormeyi çok isterim.
cumhuriyet'in yilmaz, sarsilmaz ve dahi yikilmaz kalelerinden olan gazi emin alici onderligindeki dokuz eylul universitesinin, basortusu takarak, kafalarinin icindekileri saklamaya calisan alcak seriatci takimina karsi kazandigi buyuk zaferdir. yasa var ol emin hoca, cemal gursel'le, mehduh tahmac'la, kenan evren'le, cevik bir'le, yasar buyukanitla ayni sayfalarda yer alacaksin tarih sayfalarinda.
millet ekonomik darboğazın içinde debeleniyor, aç. bildiğin aç! bunu ne medyada gündem gerisine iter? bu olay iter işte.
meclisin dtp'li vekili almanya'da atıp tutuyor "bu ülke bölünür" diyerek ben kızıyorum "ulan gel bu lafları edirneden içeride söyle, elin almanından hak dilenme" diyerek, sonra benim başbakanım gidiyor iberik yarımadasından, ülkenin 5000 km uzağından degaj atıyor "türban serbest kalacak" diyerek. bakın hiç girmiyorum içeriğine lafın. doğrudan ve dümdüz bakıyorum ve bu lafın iberik yarımadasından söylenip anadolunun bağrında yankılanmasına hayret ediyorum.
ne oluyor şu anda? ülke birden karışıyor. bir tarafta top sakallı pipolu palyaçolar, diğer tarafta sanki üniversite kapısındaki genç başörtülüyü temsil eden oymuş gibi emine şenlikoğlugiller familyası. ortada ali kırca!
bir tarafta ordu biryerleri bombalıyor, diğer yanda dtp sınıra kamp kuruyor, diğer yanda bombalı araçlar şehir merkezlerinde cirit atıyor medya türbanın yasallığını bırakmış cemil ipekçi kişisine röpörtaj verdiriyor.
bir tarafta akp ben bu işi çözerim diyor diğer tarafta hiç bir parti hayır ben bu işi çözdürmem türban serbest kalmasın demiyor. herkesin aklı -ki buna chp de dahil- gelecek yerel seçimlerde "çözelim ama şöyle böyle diyor".
vatandaş bunları tv'den izliyor. ama demiştik ya vatandaş aç!
tüm bunlar size de suni gelmiyor mu? allahınızı severseniz düşünün ya hu!
yerel seçimler, ekonomik darboğaz, yolsuzluklar, yaklaşan chp kongresi, başarısı tartışılan bir sınır ötesi harekat, abd ile yapılan ve karşılıksız olduğuna inanmanın güç olduğu anlık istihbarat paylaşımı...nasıl güzel bir zamanlama değil mi? hiç mi kıllanan yok bu durumdan?
sonra bu okulda gerçekleşen deneme sınavı rezaleti oluyor. olaya bakarsak kişisel düşüncem rezalet kelimesinin hakkını verilmekte zaten. kapıdaki velilerin bir kısmı içeri alınmıyor. başı kapalı bayanların çocukları tatil günü hizmet alan veya hizmet veren olmamalarına rağmen bir üniversite bahçesine alınmıyor. sonra bu bayanların çocukları başı açık bayanlara emanet edilerek içeri gönderiliyor.
ama can alıcı sahne ne idi biliyor musunuz? akşam haberlerinde bir çocuk kendisine uzatılan mikrofona tek bir cümle söyledi; "benim annemi içeri almadılar" çocuğun en kıymetlisi içeri alınmamış. bu çocuğa fiili bir taciz olayı olsa çocuğun bilinçaltına işlenir değil mi bu durum? sizce bu çocuk büyüyünce annesinden kendisini ayıran şeyin kapıdaki şapkalı güvenlik değil de bu devletin bizzat kendisi olduğu öğrenince ne olacak? her sabah andımız okurken ne hissedecek? siktir edin onu?
bu çocuk pazartesi günü okula gittiğinde sınıfta fotoğrafı asılı duran atatürk'ün annesini içeri almayan devletin kurucusu olduğunu sizce aklından geçirecek mi geçirmeyecek mi?
tüm bunlara demagoji diyen kişilere tek bir cümlem var; bir gün saçınızdan, sakalınızdan, eteğinizin boyundan, makyajınızdan filan bahane gösterilerek evladınızı başı kapalı bir bayana emanet edip çocuğunuzu sınava göndermek ister miydiniz?
merak etme ağam, paşam; bu devlet kolay kolay yıkılmaz. bundan 6-7 yıl evvel brezilya'da halk ekonomik durumu gerekçe göstererek mağazaları marketleri yağmalamıştı, eş zamanlı olarak biz de devalüasyon yaşamıştık anayasa kitapçığı mevzuundan dolayı ama bu halk hem sabırlı hem güçlüdür. bu devleti başörtüsü yıkacaksa bu halk başörtüsünü yırtar atar, mini etek yırtarsa mini eteği yırtar atar. onlar bunu yaparken pipolu palyaçolar da, tahta sakallı hacı hocalar da bu topraklardan çok uzakta olacaklardır.
halkına düşman devlet ile devletine düşman halk aynı zamanda ve aynı coğrafyada bulunursa o zaman atatürk gelse kurtaramaz ebemizin namusunu bunu böyle bilesiniz!
"düşün uzay çağında bir ayağımız,
ham çarık,kıl çorapta olsa da öbürü"
ne güzel söylemiş ahmed arif üstad. memleketimin başka sorunu yokmuş gibi hükümet her köşeye sıkıştığında türbanı atıyo ortaya, güzel ülkemin güzel insanlarıda yedikçe yiyo bunu. oysa saman altından yürütülen suların haddi hesabı yok. bırakın bunlarıda asıl sorunlara eğilin.
boyle bir olay yasandiysa bile kucuk kizlari turbana bogan beyinlere verilmis ve verilmesi gereken bir cevap olmustur. Emin Alici dogru yapmistir, skandal olmayip yapilmasi gerekeni gerceklestirmistir.