mübarek ak parti iktidarı ile birlikte kendini iyiden iyiye hisettirmeye başlayan bir bolluk oldu bu. işim gereği sık sık izmir'i ziyaret ederim. ak parti iktidara geldiği günden itibaran artan bir ivmeyle izmir'deki kürt kökenli vatandaş nüfusu yükselişini sürdürmekte. tabi bunun izmir halkı için iyi yönleri say say bitmez. misal mardinli kardeşlerimiz midye işinde ustadırlar. kordona gidip midye yemek istediğinizde bu kürt kökenli vatandaşlarımız sizlere midyenin en hasını yedireceklerdir. efendime söyleyeyim, diğer taraftan izmir'deki kürt kökenli vatandaşlarımızın severek yaptığı bir diğer iş ise değnekçiliktir. misal park yeri mi arıyorsunuz, arabanız zarar görmesin mi istiyorsunuz? hemen bu kürt kökenli mübarek vatandaşlarımız yanınıza gelirler, "abi at bakalım bir çorba bak arabana baktım o kadar" derler, siz de hemen çorba parasını verirsiniz, böylece "alın verin ekonomiye can verin" kısmına da pek değerli kürt kökenli vatandaşlarımız sayesinde katkıda bulunmuş olursunuz. izmir'deki kürt kökenli vatandaşlarımızın bir diğer severek yaptıkları iş ise tekel bayi işletmektir. izmir'de nerede bir tekel bayi varsa onlar bu işi seve seve yapmaktalar. bu iş biraz mübarek olmamıza tersse de katlanıyoruz işte.. son olarak kürt kökenli vatandaşlarımız minibüs şoförlüğünde de dünya liderliğine oynamaktadır. gerek verdikleri ara gazlarla gerekse de attıkları makaslarla bunu bizlere göstermektedirler. kürt kökenli vatandaşlarımızın inşaat sektöründeki katkılarını ise söylememe gerek yok sanıyorsam..
sadece izmir değil, neredeyse bütün batı şehirlerinde gözlenen bolluktur. olay etnik kimlikleri olmasa da insanların karşılaştıkları şeylerde başrolde olmaları sebebi ile ister istemez bi antipati besleniyor. mesela ben gece dışarı çıkarken taksilere verdiğim parayla ev alırdım herhalde. normal bi adam bi şey dese kafa atar adama kurtulursun ama bunlar ana baba yeğen dayı amca doluşuyorlar hemen insanın karşısına. istanbulun içine sıçılma sebeplernden birisidir bana göre, keza yaşadığım diğer batı şehirlerinde de olduğu gibi.
2008 yılında, dershanemizin çaprazındaki DTP binasının önünde gerçekleşen bir miting sırasında, miting çevresi boyunca kapatılan yollar nedeniyle otobüs durağına ulaşabilmek için izmirin yarısını yürümek zorunda kaldığımız an farkettiğim gerçek.
hükümetlerin ve kendi faşist insanlarının kurbanı olmuşlardır ve yıllar yılı şark illerinde zorlukla yaşamışlardır.güzel izmir'im onlara da aş verir bana da.bu kadar kasmamak lazım.yaşayın bizim güzel izmirimizde bizimle birlikte