Başlık altında o kadar çok "boyoz, kordon ve kordonda bira içmek" ten bahşedilmiş ki, aslında bu da izmir'de pek de o kadar alternatif olmadığını gösteriyor.
Ben izmirliyim izmiri seviyorum ama bu izmirin senelerdir bi arpa boyu yol almadığını değiştirmez.
Izmirin yerel siyasetçileri halka hep öcü gösterip, kendi saltanatlarını pek güzel sürdürüyorlar.
Halk "aman yobazlar gelmesin" diye, senelerce kıç üstü oturup, sanat merkezi yapmaktan başka bir şey yapamayan adamlara teslim edildi.
Bi bakın bakalım izmirdeki hayatınıza. En son ne zaman farklı bir şey yapabildiniz. En son ne zaman değişik bir alternatif aradınız bulabildiniz. En son ne zaman izmir'de halkı ilgilendiren bir iş, bir yer, bir merkez, bir mekan, bir bina, bir yatırım yapıldı.
başka bir şehirde yaşamak gibidir. tek farkı insanlarının kendilerini ayrıcalıklı sanmasıdır ama şehircilikle ilgili birçok problemle karşı karşıya kalırlar.
heralde türkiyenin herhangi bir başka şehrinde, o şehre gidipte o ortama okadar asimile olan insanlar yoktur. her nereden her ne kafadan insanlar gelirse gelsin izmire hemen izmirli olma çabaları göze batıyor. kızların kendilerini kırk yıllık izmirliymiş gibi zannetmeleri ve öyle olma çabaları, erkeklerinde keza aynı şekilde modernliği ve hippiliği benimsemeye çalışması, cool olma çabaları. izmire gelen insan izmirli gibi davranıyor ve bu şehirde yaşamayı bir ayrıcalık olarak görüyorlar. En azından benim çevremde ve üniversitede yıllarca gözlemlediğim durumdur bu.
büyük bir köyde yaşamak gibidir. izmir birkaç mahallesi haricinde çok boş beleş bir şehirdir. bakımsız ve düzensizdir. denizi olsa bile kirlidir.
insanı da öyle çok dört dörtlük değildir. yüzü bir kilo makyaj kendini beğenmiş kızları, tarz yapıcam derken şekilden şekile giren erkekleriyle pek de kaliteli bir skaladan insan malzemesi sunmaz size. üstüne arka sokakları tinerci, balici, travesti ve keko doludur. denize kıyısı olan bir kaç mahallesini de at izmir'in hakikaten mardinden, batmandan farkı yoktur.
