izmir'de mutlu olmak için yapılması ve yepılmaması gerekenlerdir.
1) izmir, güzel kızların memleketidir derken yalan söylememişler. güzelliğiyse şundan gelir: siz bir kıza yavşamaya başladığınız zaman kız kesinlikle olumlu yaklaşır (olumlu sonuçlanmayabilir o ayrı). düşünce dünyanıza göre kızla sevişebilir veya tatlı diliyle hoş sohbetler edebilirsiniz. yani sonuç: kızlara yavşayın.
2) sakın siyasi meselelere, tartışma ortamlarına girmeyin.
3) boyoz, gevrek, midye dolma, kokreç, midye tava (eğer muhafazakar değilseniz yanında bira iyi gider), kokoreç gibi izmir'e has lezzetler dışında; buraya göçmüş anadolu insanının da mutfağına dadanabilirsiniz.
4) siz ben siyasetle ilgilenmiyorum dedikçe daha da ısrar edeceklerdir, kati bir dille reddediniz.
5) bakmayın izmir'in süper ligde takımı olmadığına çok fantastik yetenekleri ve güzel halı sahaları vardır, haftada bir halı saha maçı yapınız, ama ben sevmem ki diyorsanız tenis kortları, basketbol-buz pateni sahaları çok burda. olmadı gidiniz güzelim parklarda dolaşınız: ama muhakkak spor yapınız.
6) ya abi böyle olmaz ki ya sen de bi şeyler söyle diyeceklerdir gündem siyaseti hakkında. tamam 1-2 şey söyleyin ve aaa selin naber ya diyip ben kaçtım gençler hesabı ortamdan ayrılın. bu selin'in de hoşuna gidecektir.
7) gezilecek yer de çok izmir'de. kafanız attı mı iniverin kordon'a. kızlı-erkekli arkadaş ortamlarıyla sayısı epey çok olan kafelere gidin çekin bi nargile (yeşilaycı değilseniz tabii, yeşilaycıysanız da bi kereden bi şey olmaz canım). bi de çeşme, alaçatı, sasalı, bornova, balçova gibi yerlere arada akın.
8) eğer sizi hala siyasi tartışmalara çekmeye yeltenecek kadar yüzsüzlerse ki öyledirler. siktiriniz gidiniz efendim deyin terbiyeden ödün vermeyerek... ama asla ve asla izmir'li adamla siyasete girmeyin. tüm enerjinizi emerler.
bir yaz tatilinde sahile inip bir bardak demli çay içmektir...
erkeklere ve bazı odunlara bu yetmez hakaret edilecek vatan toprağı vardır onlara,kadınından, kızından onurundan şerefinden başlarlar asıl şerefsizliğin onurdan vurmak olduğu bilmeden .
Konak'ta metrodan ınıp asansor'e yurumek, dario moreno sokaktan gecıp yukarı cıkmak ve esi benzeri az bulunan manzaraya dalmak. Donuste pasaport uzerınden alsancak'a yurumek.kıbrıs sehıtlerı'nde avarelik etmek.kıtapcıları dolasmak. Yoruldugunu hıssettıgın anda canının ıstedıgı bır kaldırıma oturmak,dınlenmek ve devam etmek.kafanın bıraz rahatladıgını hıssettıgınde eve donuse gecmek.tum bunları yaparken ıcınde hala gelecege dair umut ve hayallerin; yanında hossohbet bır de arkadas varsa daha ne olsun.cok ozledim cok.
Kızlar ağası'nda tüm dükkanları tek tek gezmek. O antika ve nostalji kokusunu icinize cekmek. Sonra da çıkıp arkasındaki kahvede çay bardağında nescafe içmek. Dunyanin en samimi anlaridir.