42.
-
deli deli kıvrılıp dökülen bir şelale, meteor yağmuru olan gecelerde gökyüzü, rüzgar gibi trafikği yarıp geçen canavar gibi bir motosiklet.
Hiç biri bir çamaşır makinesi değildir. Hâlbuki baktıkça bakası gelir insanın.
41.
-
Dalıp gökyüzüne baktığımda ay'ın ve yıldızların yansıyan parlaklığını izlerken düşünmenin zevkini hiç bişeyde bulamam.
Edit: bazen kavga eden düşmanlarımı izlemekte acaip zevk verir sözlük.
40.
-
paul thomas anderson filmi izlemek.
beşiktaş'ın maçını izlemek.(daha çok acı ile karışık bir zevk bu)
yabancı sit-com izlemek.
39.
-
testere filmi gibi adam öldürülen filmler,börtü böcek yiyen adamlar vs vs.
38.
-
Sevgilinin önerdiği filmler.
36.
-
kahve ve sigarayla beraber balkona çıkıp incecik bir penyeyle yağan yağmur ve karı seyretmek.
32.
-
mışıl mışıl uyuyan bir bebek.
31.
-
işteyken mailler, baktıkça çoğalır.
29.
-
bir çift siyah renk göz.
sanırım benim için vazgeçilmez.
28.
-
(bkz: buzdolabı)
öyle boş boş bakarım kapağını açıp. *
27.
-
fırtınalı deniz. fırtınalı gök yüzü.
24.
-
Parkta oynayan çocuklar. Hayvan gibi bakarım, koşmaları ne bileyim birbirlerini itmeleri falan.
Not: çocukluğumu doya doya yaşadım.
23.
-
kelly brook. ve ingilizce öğretmenim. her ikisinede aşığım.
22.
-
Uzaktaki yârimin çocukluk fotoğrafı.
21.
-
telefondur. hep baktıkça bakasım geliyor.
20.
-
ipanema beachteki tüm güzelliklere insan bakmaya doyamıyor doğrusu.
