(bkz: hayat güzeldir)- çocuğun babasının vurulduğu sahne.
(bkz: green street hooligans)- pet'in sırf abisinin eşi ve çocuğu uğruna kendini feda ederek öldürüldüğü sahne.
(bkz: vizontele)- rıfat'ın ölüm haberinin vizonteleden duyurulduğu sahne.
babam ve oğlum filminde babasının ölmesi ölmesi ardından çocuğun uzun zman sessiz kalıp,okula gideceği ilk gün yolda çömelip ağlaması minik ellerinin yüzüne kapatması...çok acı çook kötü düşün düşün ağla.hiç gözümün önünden gitmez o sahne.
oskar schindler'in ağlaya ağlaya "bu rozetle iki insan daha kurtarabilirdim, bu arabayla 15 adam, şu saat saf altın bir sürü daha insan yaşayabilirdi" tadinda ki serzeniş sahnesi.. gerçek hikaye olması da pek tabii insanı etkiliyor ancak, bu sahnede liam neeson'ın oyunculuğu insanı çok etkiliyor.
ikinci duygulandığım sahne ise biraz enteresan olacak. papillon, the fall, hachi a dog's tale, green mile gibi ağlatan ya da hüzünlendiren kült filmler var. ama benim özellikle sinemada ilk izlediğim anda gözlerimin dolmasına sebep olan sahne lotr serisinde "the return of the king"'den bir sahne.
kara kapıların önünde son savaş verilir. sauron'un dikkatini kapılara çekerek, frodo ve sam'e dağa sızmaları için fırsat yaratılır. bu bir kıyım savaşı olacaktır. o savaş esnasında sauron'un baş uşağı, yaveri ve dokuzların en başı olan angmar kralı nazgul'ü ile gandalf'a doğru gelmektedir. lakin angmar kralının hesap edemediği bir şey vardır; gandalf'ın sadık dostları gwaihirler.
işte o sahne;
edit: schindler'in sahnesini sürekli düzeltiyorum fakat yine bozuluyor. sanırım bir problem mevcut.
--spoiler--
en sonunda, birbirlerini hissedebilen aşıkların mutluluğuna sevinirken, kızın bisikletiyle eve dönmesi sırasında başlayan sahne.
--spoiler--
forrest gumb filminde: forrest'ın oğlunu ilk gördüğünde oğlunun annesine (jane'e) onunda kendisi gibi mi olup olmadığı gözleriyle sorduğu sahnedir...
ne zaman izlenirse izlensin ağlatan, kısacık ama oyunculukların şahanelikleri sayesinde eşsiz bir sahnedir.