unutkan insanların o filmi sevdikleri halde konusunu (vs) her şeyini hatırlayıp filmin adını hatırlayamamasıdır.
not:filmin konusu ise şeytan kılığına girmiş bir kadının (kırmızı elbiseli dehşet bişe) bir erkeğe dileklerini sorması ve dilkelerinin gerçekleşmesi ile devam eden güzel eğlenceli bir filmdi. ha bide yamulmuyorsam adam nba yıldızı bile oluyordu.) hatırlayan varsa. mesaj atsın lütfen.
biraz küçükkene izlediğim ve az biraz hatırladığım bir film var. filmin adını bilen varsa ve özelden bana ulaşırsa çok müteşekkir olurum. filme geçiyorum efendim.
bir adam ve bu adamın üç çocuğu bir sebepten dolayı (adamın karısının ölmesi olabilir) bulundukları evden taşınmaları, şehir değiştirmeleri gerekiyor. adam taşınacakları yerde işlerini düzene sokana kadar çocukları bir akrabasına bırakmayı planlıyor. bu hayırsız akraba da çocukların ikisini alabilirim diyor. kavgaydı patırtı kütürtü derken adam mecburen kabul ediyor ve oğluyla yeni şehre gidiyor. orada inşaatta bir iş buluyor ve bırakacağı yeri olmadığı için çocuğu da yanında getirip götürüyor. çocuk yüzünden ister istemez adam çok yoruluyor. çocuk ona ayak bağı oluyor, adamın rahat iş yapmasını, rahatça dinlenebilmesini ciddi manada engelliyor. bunu inşaattaki arkadaşları da görüyor tabi.
sonrasında bir gün barda bir hatunla tanışıyor, hatunun da gönlü var zaten, bunlar tam barın arka kapısından çıkıp sessiz bir köşeye geçip işi pişirecekleri sırada (buralar nedense aklıma kazınmış detayları çok iyi hatırlıyorum) adamın aklına oğlum geliyor. oğluyla şehre geldiklerinden beri zor bir durum içerisindeler ve bunu yapmak adama doğru gelmiyor. bir bahane uydurup oldu da bitti yaparak oradan uzaklaşıyor.
adamın kızla işi halledemediği inşaat arkadaşları tarafından duyuluyor ve işin içine bir başkası giriyor, inşaattan başka bir adam (ona inşaatçı diyeceğim) inşaatçı adamın bu çaresizliğine çok üzülüyor. birkaç gün sonra inşaatçı, adama çocuğu kendisine emanet etmesini ve gidip işini halletmesini söylüyor. adam arada kalsa da en sonunda kabul ediyor ve kız ile olaylar oluyor. ama diğer yandan inşaatçının kafasında çok ilginç bir şey vardır. sırf adama ayak bağı olmasın, adam hayatına daha rahat devam etsin diye çocuğu öldürüyor ve inşaatın temeline saklıyor. adam dönünce ben sana güvendiydim sen neden bene böyle yaptın falan konu bir şekilde kapanıyor ama adam inşaatçının çocuğu öldürdüğü bilmiyor, çocuğun kaybolduğunu sanıyor.
bu anlattığım kısım filmin ara kısımlarında gösterilen, geçmişten parçalar. aslında asıl olay oğlu kaçırılan bir dedektif ile ilgili. dedektif kendi oğlunu ararken, bu inşaatçı ile karşılaşıyor (tabi artık iyice yaşlanmış) ve bu arada hep böyle geçmişten farklı bir adamın hayatından sahneler giriyor işte.
(son kısmı yazıyorum. anlattıklarıma rağmen filmi öğrenip izlerim diyorsanız okumayın, tadımız kaçmasın)
--spoiler--
inşaatçı adamın çocuğunu öldürdükten sonra bu işten zevk almaya başlıyor ve bir çocuk katilini dönüşüyor. parklara gidip çocukları kaçırıyor. ve katilin kurbanlarından biri de anladığınız üzere dedektifin oğlu oluyor. dedektif ilk baştaki adamın çocuğuna olan olayı da anlatıyor ve sonunda kendisine gerekli olan kanıtı bulup yaşlı katil inşaatçımızın kıçına tekmeyi basıyor. ama maalesef iş işten geçmiştir, dedektifin oğlu da onlarca çocuk gibi öldürülmüştür.
--spoiler--
buraya kadar okuduysanız gösterdiğiniz ilgi ve çabadan dolayı teşekkür ederim. eğer filmin adını bileniniz varsa bana özelden ulaşsın lütfen. filmin adını öğrenirsem merak eden arkadaşlar için adını buradan da paylaşırım.
