Adamım flokinin keşfettiği izlanda adası, Kuzey Amerika ve Avrasya tektonik plakalarının buluştuğu, okyanus tabanında 40.000 km uzunluğunda bir çatlak olan Orta Atlantik Sırtı'nın tepesinde yer almaktadır. Sürekli yaşanan volkanik aktiviteler sırasında Ülke Ïki tektonik plakanın birleştiği noktada bölünür ve oluşan boşlukları açığa çıkan lav tabakası doldurur. Bunun sonucunda ülke her sene yaklaşık 2cm fiziki olarak büyür. Buna göre izlanda'nın batı kısmı Kuzey Amerika plakasına, doğu bölgesi ise Avrasya plakasına aittir, bu da izlanda'nın iki kıtaya bölünmüş olduğu anlamına gelir.
izlandalılarda soyadı yokmuş. Babalarının adlarını eğer erkeklerse sonuna son (oğlu), kadınlarda dottir (kızı) şeklinde eklerle taşıyıp soyadı yapıyorlarmış.
Yakın zaman kadar hijyenik sebeplerle şehirlerde evcil köpek beslemek yasakmış izlanda'da.
izlanda’da demir yolu yokmuş.
hiçbir doğal park ya da tarihi alandan giriş ücreti alınmıyormuş.
Ülkenin ordusu yok. Güvenlik NATO uçaklarıyla sağlanıyor. Polis silah taşımıyor.
izlanda devlet başkanının numarası izlanda telefon rehberinde kayıtlıymış.
Herkese sıfat veya soyad kullanmadan, ismiyle hitap ediliyormuş. Evlenmek toplumda pek gerekli görülmüyor, evlenen kadın soyadını değiştirmiyormuş.
Adanın volkanik yapısı, kumları ve dayanıksız toprağının aya benzemesinden ötürü aya ilk ayak basan astronot Neil Armstrong aya iniş provası için izlanda bozkırlarında antrenman yapmış.
izlandalılar güneşle değil suyla ısınıyorlarmış: Ana termal kaynaklar 70-80 km uzaklığa kadar, çevredeki tüm yerleşim merkezlerinin ısıtılmasında ve seralarda kullanılıyor. Bu bölgelerde asfalt veya topraktaki kar ve yağmur çok kısa sürede kuruyormuş.
15 aktif volkanı, 10 bin şelalesi var adanın. Her 5-10 yılda bir bir volkan aktif hale geçiyormuş.
ileride kendisinde görev yapabilme ihtimalimin bulunduğu, lakin dilinin zorluğundan ötürü görüşümü biraz değiştirip, norveçe yönelmeme sebebiyet veren seyrek nüfuslu güzel bir ada ülkesi.
1627 yılında izlanda'ya Osmanlı Donanması tarafından saldırıda bulunulduğu, bu olay nedeniyle Türklerin görüldüğü yerde öldürülmesine karar verildiği, 1970 yılına kadar izlanda’da Türkleri öldürmenin yasal kabul edildiği iddiası yanlış hususlar içermektedir.
izlanda'da yürürlükte bulunan ceza kanununa göre kimsenin öldürülmesi yasal değildir. izlandanın kuzeyinde yer alan (bkz: Westfjords) bölgesinde 1615 yılında Basklıların görüldüğü yerde öldürülmesine yönelik bir bölgesel kararın bulunduğu ve uygulamada bir karşılığı bulunmayan bu kararın 2015 yılında sembolik şekilde kaldırıldığı bilinmekle birlikte, benzer şekilde izlanda’da Türklerin öldürülmesinin serbest olduğuna dair bir yasanın var olduğuna dair bir bulguya rastlanılamamıştır.
Türklerin öldürülmesine dair çıkarılıp yaklaşık 350 yıl yürürlükte kaldığı iddia edilen yasanın varlığı rivayetin ötesine geçememektedir.
izlanda Dışişleri Bakanlığı da bu iddiaları tarafımıza yalanlamıştır. 1627 yılındaki saldırı Osmanlı donanması tarafından değil, Osmanlıya otonom şekilde bağlı olan Cezayir’den korsanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
eklemek isterim ki; her ne kadar resmiyette ülkedeki türk nüfusunun 70-80 civarında olduğu söylense de, ülke sınırları içerisinde 250 den fazla türkün yaşadığından emin olabilirsiniz.
ayriyeten ingilizceniz varsa şayet, izlanda da irtibat kurmada sıkıntı yaşama ihtimalinizle kafanızı yormayın. şehir merkezlerinde B1 seviyesinin altında ingilizce konuşacak adamı zor bulursunuz.
