umudunu ölüm döşeğine yatırmışların kulaklarına fısıldanan son cümleler gibi bir albüm.
hatırnazdır, hal hatır sorar incitmeden önce. ince bir nakış gibi işler kederi bünyeye, anlamazsın. deniz gibi, deniz dibindeki kayalıklar gibi. bizi acıtan ama suyu acıtmayan bir keskinlik gibi.
muhtevasında 12 adet harikulade eser barındıran, baştan sona edebiyatın sonsuzluğuna ve felsefenin gücüne bel bağlamış, türkiye'de yapılmış en iyi 3-5 albüm arasına rahatlıkla sokulabilecek, muhteşem cenk taner başyapıtı. 2000 yapımı.
şarkı seçmek bir nevi evlat ayırmak gibi ama kafaya sırasıyla 4 babayı yerleştireyim.
mutlu olmaya izin vermedi yalnızlık. oysa insan yalnızken mutluydu. bu sadece unutturuldu. ikili ilişkiye girildiği anda terk etti insan yalnızlığı. ebedi yalnızlığın ona bahşedildiğini unutarak. yalnızlığa dönmek hem acı hem de güzel. çünkü insan yalnızken güzel. iki kişilik haat insan doğasına terstir çünkü.
gündelik hayatın akışın da araya sıkıştırılmaya çalışılan bir aşkın belki de umutsuz bir aşkın sıkıştırıldığı şarkı
izin vermedi yalnizlik.
bir canim var zaten, bilmem kac sikimlik.
vapurlar kalkti iskelelerden
ben seni dusundum, zaten bunaltiyordu nem.
umutsuzluk yasak! ikinci bir emre kadar.
uç gundür sular yok, sakalim keyfe keder.
sivilar atildi bedenlerden,
ben seni dusundum, zaten tutmuyor fren...
cenk taner'in ilk ve tek solo albümü ve albümle aynı ismi taşıyan şarkısı
izin vermedi yalnizlik.
bir canim var zaten, bilmem kac sikimlik.
vapurlar kalkti iskelelerden
ben seni dusundum, zaten bunaltiyordu nem.
umutsuzluk yasak! ikinci bir emre kadar.
uç gundür sular yok, sakalim keyfe keder.
sivilar atildi bedenlerden,
ben seni dusundum, zaten tutmuyor fren,
delirdik bazen, sirf bu yüzden dönemem.
basladik beraber geriye sayimlara
uyarilmistik zaten, bos laflara karsi
karsiya durunca gorduk ki sonunda
konusmamak gerek ayni anda.
anlatmaya calistim, yarin cok uzak.
zor gectim yollardan, etraf dolu tuzak.
ne hayaller kirildi gozlerden irak,
ben seni dusundum, zaten cok vakit alir
dunyaya donmem, sirf bu yuzden donemem.
ahmet'i hic gormedim, evlenmis duydum.
hayır, obur kizla hani ogretmen olan ?oldu
ekildi sinirler, bicildi tutunler
hos gelindi, hos gidildi.
yerde renkli dergiler, satin alinmis dusler,
iki sayfa yer tutmus sekste fanteziler.
videolar, cd'ler, dev ekran tv'ler.
unutmak ceza oldu, dokunmak gunah oldu zaten