unut beni unut arama
sakla bu mendili sakla
sakla bu mendili bu mendili sakla
sende kalsın anarsan bir gün eğer
akarsa gözlerindeki yaşı silersin
unut beni unut arama
sakla bu mendili sakla
sende kalsın kimin verdiğini soran olursa
gözleri yaşlı dudakları titrek
bir hayalden arda kalan hatıra dersin
unut beni unut arama
sakla bu mendili sakla
sende kalsın çünkü sen benim
sonbaharımda baharsın.
gençliğimi kimse bilmez...
sakalımdan çocuk kokusu, ağzımdan ay ışığı fışkırır benim.
ceketimi yağmurlara astığımdan beri,
tehlikeli şiir okur dünyaya sataşırım ben.
bitmedi aslında bitmedi sadece
ele geçirdik birbirimizi
emin olunca sahipliğimizden
düşürüverdik değerimizi
sınamak istiyoruz yeniden
yeni bir bilinmezdeki etkimizi
kaybederek, tazeliyoruz
kendimize olan güvenimizi
gidersen bil ki düşer yine fethettiğin kaleler
gidersen artar azalmaz yürekteki yükler
gidersen tekrarlanır yenilenmez ki hayat
gidersen mutsuzluğa mahkum bu serüven
bir daha, bir daha yıkarız dökeriz
alışır bağımlı oluruz
acıyı aşk zannederiz
you take a stranger by the hand
a man who doesnt understand
his wildest dreams
you walk across the dirty sand
and offer him an ocean
of what hes never seen
maybe i was blind
or i, i might have closed my eyes
maybe i was dumb
but what i forgot to say
if you didnt know
is never let me go
never let me go
hatırlarım bugün gibi sessiz geçen son geceyi
başın öne eğik bir suçlu gibi bana verdiğin hediyeyi
iki küçük kol düğmesi bütün bir aşk hikayesi
iki düğme iki ayrı kolda bizim gibi ayrı yolda...