bugün

insanlar doğup öldükçe doğruluk ölmeyecektir.

cengiz aytmatov - beyaz gemi
Tam dediğin gibiydi: iyi munis bir adam. Fakat içinde fırtınalar esen bir kadın, iyi munis bir adamla ne yapar?
Kürşat Başar/Başucumda muzik
"Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi."

Fernando Pessoa, Huzursuzluğun Kitabı.
Bir insan yaşıyorsa bir şeylere inanıyordur. Eğer bir şeyler için yaşamak gerektiğine inanamasaydı yaşıyor olmazdı. Eğer insan fani olanın aldatıcı doğasını görmüyor ve fark etmiyorsa fani olana inanıyor demektir. Fani olanın aldatıcı doğasını kavrayabiliyorsa Bakiye inanmak zorundadır. Bir inancı olmadan yaşayamaz.

Her inancın özünü, yaşama ölümün ortadan kaldıramayacağı bir anlam yüklemek oluşturur.

Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca tanrıya inandığımda yaşıyordum. Tanrıyı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. Onu unuttuğum, Ona inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrının varlığına inancı kaybettiğimde sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrıyı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yaşıyordum. Onu hissettiğim ve Onu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse O vardır. O, Onsuz yaşanamayandır. TOLSTOY -itiraflar
hijyenik pedi fazla kullanmakla bir insan nasıl aşağılanabilir anlayamadık...

küçük arı - chris leave
son yıllarda hiç yaşlı birini karşıdan karşıya geçiren bir çocuk ya da otobüste büyüğüne yer veren bir genç gördünüz mü? göremezsiniz. çünkü gençler birbirlerini 'hüp diye içlerine çekmeye' odaklanmış durumda.

(bkz: şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır)
"Ne güzel gülüyorsun Andre! Oysa çok gülenlerin yüreğinde keskin bir acı saklıdır.."

ana - maxim gorki
"ne olurdu tanrı bana varlığına dair bariz bir işaret gönderseydi...örneğin, bir isviçre bankasına benim için yüklüce bir para yatırmak gibi"

her yönüyle ateist'in sözlük anlamı olanWoody Allen'ın, tüysüz isimli kitabından alıntıdır.
iz bırakmak değilde, çok beğenmek diyelim. *
her temas iz bırakır
"sadece sırdan insanlar tehlikeden uzaktır, dolayısıyla risk al, hayallerinle yüzleş..."
p. coelho, elif
elinden geleni yaptıktan sonra, sıra ayağından geleni yapmaktır; 'gitmek gibi mesela!...
sunay akın
+Ah Olric ah...
-Ne oldu efendimiz?
+Sende olmasan ne yapacaktım ben Olric.?
-Ben zaten yokum efendimiz
+Sus Olric sus bak sonra herkes beni deli sanır...
...-Siz zaten delisiniz efendimiz
+Tamam da Olric benim suçum mu deli olmak.?
-Tabiki değil efendimiz
+Peki suç kimin Olric?
-Onun efendimiz.
+Ama o bana beni sev demedi ki Olric
(bkz: oğuz atay-tutunamayanlar)
tiyatro bitti, beklemeye luzum görmüyorum.
ruh adam - atsız
Alice'in Harikalar Diyarı'nda kural yarını düşün, dünü düşün ama asla bugünü düşünmeydi.Dave'in dünyasında bugün yoktu,sadece dün ve yarın vardı.
Laura lippman-histeri
"aşk bir çaresizliktir, çare bulunduğunda aşk olmaktan çıkar" ahmet altan-tehlikeli masallar
“kendine dikkat et. büyürken, yanlışların yerine doğruları koymak
istediğinde şunu anımsa: yapılacak ilk devrim, insanin kendi
içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. insan
kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken, bir düşünce uğruna savaşmak,
yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir.”

(yüreğinin götürdüğü yere git)
Bir insan yaşıyorsa bir şeylere inanıyordur. Eğer bir şeyler için yaşamak gerektiğine inanamasaydı yaşıyor olmazdı. Eğer insan fani olanın aldatıcı doğasını görmüyor ve fark etmiyorsa fani olana inanıyor demektir. Fani olanın aldatıcı doğasını kavrayabiliyorsa Bakiye inanmak zorundadır. Bir inancı olmadan yaşayamaz.

Her inancın özünü, yaşama ölümün ortadan kaldıramayacağı bir anlam yüklemek oluşturur.

Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki ben yalnızca tanrıya inandığımda yaşıyordum. Tanrıyı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. Onu unuttuğum, Ona inanmadığım zamanlarda ise, yaşam da yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Tanrının varlığına inancı kaybettiğimde sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Tanrıyı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yaşıyordum. Onu hissettiğim ve Onu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse O vardır. O, Onsuz yaşanamayandır. TOLSTOY -itiraflar
"cennete giriş, başkalarının yargılarına bağlıdır. cennetle olan ilişkimiz, yargılayanların ve yönetenlerin dayattığı bir hiyerarşiye bağlıdır. halbuki kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. gözüne girmeye çalışacağımız, (kendimiz de dahil) yalan söyleyeceğimiz, lütfunu kazanmak için çırpınacağımız ya da adakta bulunacağımız kimse yoktur arada . bağımsız kişi kendisine cennette ayrılacak bir yere tenezzül etmez. insanın yargılamayı reddetmesi, onun kibirli biri olduğu anlamına da gelmez. asıl kibirlilik yargılamaktır."

cehenneme övgü-gündüz vassaf
(bkz: aslan kuş kovalamaz)
(bkz: öküz öldüğünde de öküzdür)
(bkz: kurtlar vadisi sözleri)
çamda bizim kozalakta
(selman kayabaşı-muhafız.)
ölümlülük açısından, mutsuzlar mutlulardan daha mutludur, yalnız mutsuzluklarını yitirirler. kral salomon'un bunalımı
ama nasıl olur? çiçekler, çikolatalar?diye sayıklamasını hatırlıyorum bir tek.suç aslında onda da değil yanlış derse çalışmış."kadın ruhunun incelikleri"kitabına çalışacağına "ideal erkek olma yolları"diye bir kitap bulup ona çalışsaymış.

aslında itiraf etmeliyimki çiçek ve çikolata konusunda ikimizi kerem ile aslı olamasakta, kerem ile pelin olarak hayal etmemi sağlamıştı.ilişki pelin ile peline dönüştükçe olmadı tabi.kendimle sevgili olmak mı?tövbeler tövbesi.
*
belki de hayat yanlış anlayınca güzel..
Kadınlar, bir ilişkide bulamadıkları mutluluğu, bir başkasında yakalayabilirler. Daha güçlü olanlarsa, hayata tek başına meydan okumayı seçerler..

(bkz: Bir düşe bağlanmak)
umut dayanılmaz olur hep aynı eklemden kırılınca hayaller. öyle değil mi? hep yanlış kaynamaz mı hayal kırıklığı?

ece temelkuran - ikinci yarısı.