bugün

Bütünlükteki tüm olasılıklar karşımızda... Şah mat.
Paco Ahlgren - ölümsüz
"Bütün tutkular bize suç işletir ama, bizi en gülünç hatalara düşüren aşktır."
gözbebeği: insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir. karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır. uzağın payına karanlık düşer. zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.

aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki aşık olunan hep uzaktadır. aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka "gözbebeğim!" diye hitap edilir.

elif şafak - mahrem
sonra yollara düşüyorum,
ellerim cebimde.
ama gitgide çoğalıyorlar,
ellerim gitgide çoğalıyor
koyacak bir yer bulamıyorum.

(bkz: ah muhsin ünlü)
Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama.
Yani kalabalık bir sokakta yürürken bir dostuna çarpmak şans eseri olan bir şey değil öyle mi?, diye sordu Nava.

Hayır, dedi Caine. Bunu bir düşünsene. Hiçbir yere boşuna gitmezsin, değil mi? Gittiğin yer ya fiziksel, ya da duygusal, ya da psikolojik etkenlerin bir sonucudur. Aynı şey herkes için geçerlidir. Bu yüzden de bir arkadaşa şans eseri çarpmak, her ne kadar şans eseri olmuş gibi görünse de öyle değildir, değil mi?
Diyelim ki hem senin aklından geçenleri ve beynini, hem de arkadaşınkileri okuyabilen bir bilgisayar olsun. Eğer o bilgisayar aynı zamanda tüm dünyadaki tüm çevresel koşulları da bilse, o zaman nerede ve ne zaman karşılaşacağınızı da bilirdi. Yani şans eseri karşılaşma aslında şans eseri olan bir şey değil, bu tahmin edilebilir bir gerçek.
Ama gerçek dünyada şans eseri karşılaşma hesaplanamaz, bilinemez, dedi Nava.
Caine başını salladı.
Aynen öyle. Böyle bir bilgisayar olmadığı için böyle bir olayı önceden göremeyiz, ya da bilemeyiz, ama bu olayı bilinemez kılmaz, bu bizim bilmediğimizi gösterir sadece.

Bir an için doğanın tüm güçlerinin ve bunu oluşturan tüm varlıkların konumlarını anlayabilen bir canlı olduğunu düşünürsek - ve bunun bu verileri inceleyebildiğini de düşünürsek - aynı anda evrendeki en büyük varlıkları ve en küçük atomları da hesaba katarak bir hesap yaparsa, hiçbir şey belirsiz değildir ve gelecek de, aynen geçmiş gibi, gözlerinin önündedir.

Olasılıksız - Adam Fawer
(s. 253, s. 261)
Son söz hiçbir zaman söylenmemiştir...
Son damla yaş düşmemiş...
Son bulmamıştır ayrılıklar...
Son değildir hiçbir kavuşma...
Ölüm son öpücüğünü kondurmadığında..

homeros
biz efendileriz
biz köleleriz
biz her yerdeyiz
hem de hiçbir yerde
biz karar verenleriz
kızıl nehirlerin hakimiyiz.

(bkz: kızıl nehirler)
(bkz: jean christophe grange)

bu çocuklardan biri ölümcül bir çığlığa sahipti hangisi?
senin sıcaklığını tenimde hissetmek istiyorum.

off pff genç -yatak oyunları
ateş kesilir geçse saba gülşenimizden
(bkz: teoman ergül-nubanu)
yaptığınız her şeyde sevinç, haz, mutluluk, merak ve neşe hissediyorsanız, orada "bir" vardır.
(bkz: ışık elçi- Rehber rüyalar s36)
özlem, özleyenin bütün varoluşu içinde, boydanboya uzanır: sanki bütün dokularına, en küçük hücrelerine varasıya, içine işler-öyle olur ki, özleyen tek bir büyük özlem ateşi gibi hisseder kendini.
bu yüzden de, yakıcıdır özlem.

oruç aruoba- uzak.
hayat topu topu bu kadar mı ?

mustafa ulusoy / giderken bana bir şeyler söyle.
Yaşadığım gerçekler beni sevdiğim erkeğin peşinden sürükledi. Peşinde sürüklendiğim sevgim ise bana ihanet etti. Birçok evli kadına ihanet ettiği gibi. içimdeki o güzelim neşeli kız çocuğu genç bir kadına dönüşemeden, çok bilmiş bir kadın oldu. Çoğu zaman bu bilmiş kadından nefret ettim. Çünkü o neşeli kız çocuğunu her defasında susturmasını bildi o çok bilmiş kadın. Sevdiğim erkeği, onunla birlikte çıktığım bir yolculukta bir süre sonra kaybettim. Daha sonra ona kızgın oldum hep. Ona defalarca söylemiştim; ne olursa olsun elimi bırakma diye. Sensizlikten korkarım diye...

iki Kişilik Yanlızlık-Sinan Akyüz
kişi ölümden çok, ölümün eşlik ettiği mutlak yalıtımdan korkar.
dini inançların güçlü bir rahatlık kaynağı olduğunu biliyorum ve yerine koyacak daha iyi bir şeyim yoksa inancı asla kurcalamıyorum.
ölüm gerçeğinin bizi tahrip etse de, ölüm fikrinin bizi koruduğunu biliyorum. ölüm farkındalığının uzun zamandır hayatımı canlandırmama, önemsizi önemsiz kabul etmeme ve gerçekten değerli olana değer vermeme yol açıyor.

irvin yalom - annem ve hayatın anlamı
sevgilinin yanında yapayalnızdın hayyamşimdi sığınabilirsin ona artık gitti madem.

amin maalouf-semerkant
senin bu kadar mutlu olmana ancak senden birsey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler...

uçurtma avcısı - khaled hosseini
"Çöl çok güzel" dedi küçük prens, "çünkü bir yerlerinde bir kuyu gizliyor."...
''bu yılki doğum günü pastanızdan dans eden bir canavar çıkması ihtimali 3.5 milyarda 1''

murat menteş / kbv
hayalleriniz ideallerinizle uyuşmuyorsa, ideallerinizi hayalleştirin.

ahmet şerif izgören - şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır
Hayatın en hüzünlü anı, mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır.
(bkz: Mayakovsky)
senden kürtaj olmak istiyorum.
marla singer
(bkz: fight club)
(bkz: Chuck Palahniuk)
hepsi yaralar sonuncusu öldürür.
Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük. Sanki hepimize aynı suni hafıza takılmış. Hepimizin belli başlı hedefleri aynı. Hepimizin korkuları aynı. Gelecek parlak değil... Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız. Mükemmel bir uyum içinde olacağız. Senkronize, Birleşmiş, Eşit, Kati...

Karıncalar gibi... Böcekler gibi... Koyunlar gibi...

Chuck Palahniuk, Gösteri Peygamberi Adlı kitaptan. (Sayfa.106)
iki şeyi birden düşünmek zaaftır nuri usta, insan tek bir şeyi kuvvetle düşünmeyi öğrenmeli. delilerin o zincirleri kıran kuvveti nereden gelir bilir misin? sabit tek bir fikir taşımalarından. tarihin bütün büyük adamları tek bir fikrin ağrısı ile kıvranmışlardır.
(bkz: nazım hikmet)
(bkz: kan konuşmaz)