bugün

"acı ve ağrı büyük bilinç ve derin kalp sahibi olanlar için zorunludur hep. gerçekten yüce olan insanlar bence, yeryüzünde büyük bir keder hissediyor olmalı."

suç ve ceza - fyodor mihayloviç dostoyevski
sanki beynimin içinde cam kırıkları var doktor, düşündükçe bu cam kırıkları beynimi acıtıyor.

-tutunamayanlar
Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var.

- az.
"Büyük ve yüksek şeyleri görebilmek için onlara göre bir ruhumuz olması gerekir."

"Doğru bir kürek suda eğri görünür. Önemli olan bir şeyin görülmesi değildir yalnız, nasıl görüldüğü de önemlidir."

Montaigne, denemeler, 368. Sayfa
"umut, koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti."

-albert camus (yabancı)
sevmek acı çekmekse özgürüz ikimizde dedi ve süs biberini kıtır kıtır ağzında çiğnedi ama çölde çantasında kalan son gıda olan bu biberin kendini seraba mı yoksa mevlaya mı götüreceği sonraki bölüme kalmıştı.
görsel

E: çok da anlayacağınızı sanmıyorum ama neyse kendime bu burada dursun arada bakarım.
yanlış cümle- 1975te doğdum.
doğru cümle- hastane kayıtları ve şahitlerin ifadelerine bakılırsa 1975te doğmuşum.
dilbilgisi kitabı.
Ancak yeni doğan bir bebek Baştan başlayabilir. Sen, ben … biz artık geçmiş zamanız.
"Bu dünyada nadiren iki insan birbirini anlıyor!"

(bkz: Genç werther in acıları)
"Sen yorgun, bitkin, bir dakika kendini unutabilmek için çareler ararsın."
"tek kelime konuşmuyorduk... Konuşmamak karın her şeyi örtmesi kadar sahteydi fakat bu sahteliğin huzurlu bir yanı olduğunu inkâr edemezdik."
'şimdi hafifim, şimdi uçuyorum. Şimdi kendimi kendi altımda görüyorum. Ve şimdi bir Tanrı dans edip geçiyor içimden.'
Nietzsche-Böyle Buyurdu Zerdüşt
"insanların arasındayken de yalnızdır insan."
(bkz: Küçük prens), sayfa; 75, (bkz: antoine de saint exupery)
Sarsılıyor kalbim yedi yerinden, bunca sarsıntıyı ben kazasız belasız nasıl geçeyim?
Hayatınızı gökte uçan kartallar gibi yaşayın , yerde yürüyen tavuklar gibi değil.
"Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım. "
görsel
Avrupa'da bir heyula dolaşıyor, komünizm heyulası. Bende hala izi olan giriş tümcesidir.
görsel

'Aynı şehirde, birbirimize yakın olduğumuzu bilmek, aynı havayı solumak bile beni mutlu kılıyor.'

Serenad, 327. Sayfa

Kitaptaki hikayeyle beraber okurken çok daha tesirli bir his oluşturabilecek bir söz aslında, bende öyle olmuştu. Kitabı Henüz okumamışlar için o güzel hissi olay örgüsüyle beraber yaşamaları adına sadece bu kısmı paylaştım, Devamını yazmadım o yüzden.
Zaten anlatılmışı farklı bir dille aynı şekilde anlatmaktan başka nedir yaptığın?

Birebir aynı olmayabilir ama fikir buydu.
Yaşamak acı ve korkunun karşılığında verilmiştir bize.
(bkz: ecinniler)
görsel
şöyle soruyor goethe, werther'in ağzından, insanlığa:

''evet, ben yalnızca bir gezgin, yeryüzünde yolcuyum. peki ya siz?

çok daha önemli işlere mi sahipsiniz?''
Ben bir kukla değildim; ben, elleriyle kuklaları yöneten kişinin gölgesiydim.