nasılsın derken duymayı ümit ettiğimiz cevap 'iyiyim'dir. iyiyim derken de iyi olmayı ümit ettiğimizi belirtmek isteriz. beterin beteri var düşüncesi her halin iyi görülmesini sağlar. yani bir nevi halin isharı değil iyi dilek babında iyiyim deriz. çok da güzel ederiz.
binbir dertle uğraştığı halde, kendisine yönetilen "nasılsın" sorusuna, bin değil bir derdini bile anlatmaya mecali kalmayan, yarı hüzünlü yarı neşeli "iyiyim" cevabını veren insanların, çoğunlukta olması nedeniyle ortaya çıkan durum.
yurtdışında göt olmaya sebebiyet verebilecek samimiyetsiz olay. sıcakkanlılığımızla övünürüz ya, bu tip konuşmalarda aslında böyle bir olay yok. nasılsın iyiyim sen nasılsın, bu diyalog mu samimiyet amına koyayım?
şu ana kadar tanıştığım bütün yabancılar bir yerden sonra "neden sürekli aynı şeyi soruyorsun?" demeye başlamışlardı. nasılsın sorusu için. veya "iyiyim" lafına "niye aynı şeyi söylüyorsun?" derlerdi. ne diyeyim amına koyayım?
- nasılsın?
+ iyi sayılırım.
- hayırdır bir problem mi var?
+ yok, her şey aynı.
- yok yok birkaç gündür birşey var sende, ben anlarım. ne oldu?
+ valla birşey yok. iyiyim valla?
- allah iyilik versin.
