Yeni yüzyılın (aslında ta habil ve kabilden beri aynı) Her halukârda kazanma başarı haz (zevk) odaklı şartlanmış beyinlerinin seçim ve savunma mottosu galiba bu düşünce. Hani bazılarının carpediem i de anı düzgün yaşadan gününü gün et vur patlasın çal oynasına çevirdikleri gibi. Bu bir bahane ve savunma mekanizması mı yoksa seçilen tercihe yapıştırılan bir kılıf mı? Yoksa suçluluk psikolojisiyle beraber gelen vicdan rahatlatma mı? Hangisi olursa olsun neticede Kötülükten yana olmanın pek insani olmadığı açık. Çünkü kötülük bir yerde suç ve cürüm demektir. Eğer insan kendini baştan suçlu ilan ediyorsa yeri gelince suçu tercih eder. O halde zayifet gösterip yenilgiye uğramış ve baştan kaybetmiş demektir. ister hiç yakalanmasın ister çok başarılı olsun her şeyi elde etsin isterse türlü bahanelerle kendini avutsun. Çünkü zaten iyiler bir karşılık yada menfaat beklemeden iyidirler. Karşılıklı menfaatlerin olduğu yerde iyilikten söz edilemez. O halde şayet bu kargaşa düzeninin içinde insan, sırf bir takım menfaatleri temin uğruna tercihini kötülükten yana kullanıyorsa, o kıymetli hasletlerini heba edip insan olma vasfını yitirip düzenin kulu kölesi olup nefsini ucuza satarak hayvanlardan daha aşağı olarak yaşar. iyiliğin ve kötülüğün ne olduğunun bilincinde olduğu halde, dünya hayatına aldanıp kötülükle menfaat temin etmek, ahireti ahlaki erdemleri ve ilahi inançları yok sayarak yaşayıp işin sonunda ilahi adaleti hesaba katmamak ise cahilliğin ve kendini kandırmanın en ahmakçasıdır. Ölümlü dünyada ahmakların başarısı ise mezara kadar sürer. Mezarlıktan öteye geçemez..
Ha ha . büyük bir sorun hatta sorun bile değil ki. iyilik veya kötülüğün birinin diğerine üstünlüğü kıyamettir. bu evrende her şey zıddıyla var olur. iyiliği var eden kötülük, kötülüğü var edense iyiliktir. Birinin yokluğun da diğerinin tanımı dahi yoktur. iyilik ve kötülük kavramını yaşayıp tecrübe sahibi oldukça güncelliyoruz. 18 yaşında ki bir bireyle 50 yaşında ki bir bireyin iyilik tarifi çok farklı olacaktır. iyilik kötülüksüz kötülük iyiliksuz olamaz. Tıpkı tanrının şeytansız, şeytanın tanrısız olamayacağı gibi.
iyilik de sıkıcı. Rüyaların bile en güzel yerinde uyanırız çünkü bilinç bu kadarını reddeder. Çünkü iyilik kazanacak kadar iyi değildir, olamamıştır. Kötülük de içinde eser miktarda iyilik barındırmadan yaşamayaz. Heh işte siyah beyaz noktalı o dalgadan, evet evet o. Bu arada matrix filmi konuyu özetler; bu 7. Matrix diyerek...
iyilikle zayıflık farklı şeyler olarak değerlendirilmesi gerekiyor bence. eğer zayıfsan kaybedersin iyi veya kötü olmanın önemi yoktur. eğer yeterince güçlüysen iyi veya kötü olman arasındaki fark da azalır.