iyilik ve kötülük

    1.
  1. iyilik, iyilik ve kötülüğün diyalektiğine dayanır.
    kötülük, bu diyalektiğin yadsınmasına,
    iyilik ve kötülüğün kökten ayrılığına,
    bunun sonucu olarak da kötülük ilkesinin
    özerkliğine dayanır.

    iyilik, kötülüğün diyalektik suç ortaklığını varsayarken,
    kötülük, bağdaşmazlık içinde, kendi kendisinde temellenir.
    dolayısıyla oyunun hakimi odur ve sonsuz çatışkının
    hükümranı olan 'kötülük' ilkesi galip gelir.**
    3 ...
  2. 23.
  3. hangisini yaparsan yap karşılığını aldığın şeylerdir.
    bazen farketmiyor olsan bile aradan çokk çok uzun zamanlar geçse bile karşılığını alıyorsun
    özellikle kendine karşı yaptıklarında.
    hatırlatıyor sana sebebini net bir şekilde durumun neden böyle olduğunu anlıyorsun.
    3 ...
  4. 15.
  5. kadının biri beş vakit namaz kılar, allah ın bütün emirlerini yerine getirirmiş. günlerden bir gün bir kediyi evine girdi diye işkenceyle öldürülmüş. ve allah tarafından cehennemlik olmuş. kadının biriside kötü yollarda çalışıyormuş. bir gün yolda susuzluktan ölmek üzere olan köpek görünce. sağa sola bakınmış su yok fakat bir kuyu görmüş. köpeğe nasıl su verebilirim diye düşünürken aklına ayakkabısı gelmiş. ve ayakkabıya bir ip bağlayarak kuyunun içinden su çıkarmış ve köpeğe içirmiş. ve cennetle ödüllendirilmiş. iyi insanla kötü insanın arasında ki fark?
    2 ...
  6. 27.
  7. 4.
  8. neyin iyi neyin kötü olduğunu muhakeme etmek allaha mahsustur.
    2 ...
  9. 30.
  10. Kötülükler Değil, iyilikler Unutulur...
    2 ...
  11. 3.
  12. 7.
  13. filmlerdeki saçmalıktır efenim. çoğunda karakterler ya iyi ya kötüdür. halbuki bir insan genelde ikisini de barındırır ama diğer insanlara karşı olmasın kötülük *.
    1 ...
  14. 10.
  15. Ve şehrin yaşlılarından biri, 'Bize iyilik ve kötülükten bahset.' dedi.

    Ve o cevap verdi:

    'Yalnızca içinizdeki iyilikten bahsedebilirim, kötülükten değil.
    Çünkü kötülük, kendi açlık ve susuzluğu içinde
    azap çeken iyilikten başka ne olabilir ki?

    Gerçekten de iyilik, acıktığında en karanlık mağaralarda bile
    yiyecek arar ve susadığında kirli, durgun sulardan bile içer.

    Siz, kendinizle bir olduğunuzda iyisiniz; bununla birlikte,
    kendinizle bir olmadığınızda, kötü değilsiniz.

    Çünkü parçalanmış bir aile eşkiyaların ini değildir;
    sadece parçalanmış bir ailedir.

    Ve dümensiz bir gemi, tehlikeli adalar arasında
    amaçsızca dolaşır durur, ama dibe batmaz.

    Siz, kendinizden bir şeyler vermeye çabaladığınızda iyisiniz;
    Kendiniz için bir kazanç sağlamaya çalıştığınızda ise,
    kötü değilsiniz.

    Çünkü, bir şey kazanmak için uğraştığınızda, toprağa tutunan
    ve onun göğsünde beslenen bir kök gibisiniz.

    Doğaldır ki, meyve köke 'Benim gibi, olgun, dolgun ve bol bol veren ol..' demez.
    Çünkü, almak nasıl kök için bir ihtiyaçsa,
    meyve için de vermek bir gereksinimdir.

    Konuşurken tamamen uyanıksanız, iyisiniz.
    Ama, diliniz anlamsızca kekelerken uyukluyorsanız,
    kötü değilsiniz;
    Ve sürçen bir konuşma bile, zayıf bir dili güçlendirebilir.

    Amacınıza doğru sağlam ve cesur adımlarla ilerlediğinizde iyisiniz;
    Fakat oraya topallıyarak gittiğinizde de, kötü değilsiniz.
    Çünkü topallayanlarınız bile geri gitmez.

    Fakat güçlü ve hızlı olanlarınız, incelik gösterin
    ve topal birinin yanında asla topalllamayın.

    Siz, sayısız konuda iyisiniz ve
    iyi olmadığınızda ise, kötü değilsiniz.
    Sadece oyalanıyor ve tembellik ediyorsunuz.

    Ne yazık ki, geyikler kaplumbağalara çevikliği öğretemiyor.

    iyiliğinizin, üstün beninize duyduğunuz özlemde saklı
    ve bu özlem herbirinizde mevcut.

    Ancak bazılarınızda bu özlem, yamaçların gizemini
    ve ormanın ezgilerini taşıyarak, büyük bir güçle
    denize doğru akan bir sel gibidir.

    Ve diğerlerinde ise, dönemeçlerle ve kavislerle yolunu kaybeden,
    kıyıya ulaşmadan önce oyalanıp duran durgun bir ırmağa benzer.

    Yine de özlemi fazla olanın, az olana 'Neden bu kadar yavaşsın,
    neden duraklıyorsun? ' demesine izin vermeyin.

    Çünkü gerçekten iyi olan, ne çıplak birine, 'Neden elbisen yok?'
    diye sorar, ne de evsiz olana 'Evine ne oldu? ' der.'

    halil cibran
    1 ...
  16. 17.
  17. dünyanın çok küçük dönemleri hariç neredeyse sabit bir oranları vardır.en baştan beri "dünya daha kötü bir yer oluyor.gençler ahlaksızlaştı!" safsatalarını yayanlar kendi kötülüklerini başkalarının kötülükleriyle vicdanlarında bastırmak isteyenlerdir.ama biliyorum ki bu oran sabittir ve fazla oynamaz.dünya her zaman kötü bir yerdi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük