bizlerin temel ihtiyaçları olan her şeyi karşılayabilen mahalle bakkalıdır, bazen şuna ihtiyacımız var deriz, bir tek biz bile istesek bu adam gider sipariş verir onlarca adet o üründen alır. üç kuruş uğruna 5 kuruş zarar eder. etse de bizleri sever sayar saygı duyar bizde ona saygı duyarız. böyle bir ilişkimiz vardır genelde.
kaliteden ödün vermeyen bakkalımızdır. özellikle içtiğimiz suya yediğimiz ekmeğe çok dikkat eder. temizliğinden titizliğinden emin olmadığı yerden ekmek almaz erikliden başka da su satmaz.
çocukken koşup oynayıp terler sonra çok susardık. eve gidip su içmek yerine bakkala koşup su isterdik. o yüreği kocaman olan bakkal amca da bize su verirdi kana kana içerdik. öyle iyi insandı.
iyilik kaynağım benim canım ya yıllar önce den bir şey geldi aklıma, bi keresinde susuzluktan ölüyordum, param yoktu direk su vermişti buz gibi bi erikli şişeyle.
mahallemizde bulunan kocaman yürekli adam gibi adam olan bakkaldır. çocukluğumda bir arkadaşımın babasıydı, çok gofretlerini çaldık helal et salih amca.
ne kadar iyi olursan ol, insanın iyilikten samimiyetten saçtığı iyilik gibisi yoktur. bu senin iyilik kaynağındır. her zaman ihtiyacın olduğunda paran olmasa bile sunacağı bir şeyleri olan bakkalındır.