Kaç yıldızdan çektim suyumu, kaç haramiye içirdim bilmem
Kaç çocuk öldü susuzluktan, bereketli kuyuların başında
Bunlar bulut ben çizdim maviye, elimde kuş kanadı kalem
Bu bir kırmızı gül ben koydum dudağına, hokkamda kardeş kanı
Anlatma uyusun bırak deniz, anlatma uyusun dağlar
Anlatma uyusun bırak çocuk, anlatma uyusun toprak
Giden her gemiye sallanan mendil
Kaçan trenlerin dumanı, celladın alkışlandığı yer
iyi uykular sessizliğin günü, iyi uykular kayıp iklim
iyi uykular, iyi uykular
uzanır elim bir kör gibi
Kuru bir dal bahçemdeki
unutulmuş yangın yeri.
anlamsiz televizyon programlarımız, sarınca sabahlatan bilgisayar oyunlarımız, aşırı futbol düşkünlüğümüz, gereksiz arkadaşlık sitelerimizle, ülkecek kendimizi içinde bulduğumuz durum. magazinin karşı konulmaz unutturucu etkisi. "ben öyle bir şey hatırlamıyorum ki!" modumuz. asmalı konakta bahar ölmedi diye, kurtlar vadisinde çuval geçirdik diye duyduğumuz mutluluk, katarsisimiz.