en tanımlanamayan özelliklerden biri. bahsettiğim şey facebook, instagram, twitter, sözlük, linkedin gibi tüm sosyal medya araçlarında geçerli.
facebook'a fotoğraf yüklüyorsunuz/statü yazıyorsunuz/haber paylaşıyorsunuz. sonra biri layklıyor. fotoğrafı/statüyü/haberi açıp tekrar bakıyorsunuz.
instagram'a fotoğraf yüklüyorsunuz. biri layklıyor. fotoğrafı açıp tekrar bakıyorsunuz.
twitter'da tweet atıyorsunuz. favorilere ekleniyor ve/veya retweetleniyor. yazdığınız statüyü tekrar okuyorsunuz.
sözlüğe giri yazıyorsunuz. giri oylanıyor/favorilere ekleniyor. giriyi açıp tekrar okuyorsunuz.
linkedin'de biri profilinizi görüntülüyor. sayfanızı açıp tekrar bakıyorsunuz.
tarafsız bakmaya çalışma çabası mı, "lan bunun nesini beğendiniz" mi, "lan ne yazmışım/paylaşmışım be" bakışı mı, gururlanmak mı, utanmak mı, "hakkaten güzel mi yazmışım/çıkmışım" mı?
ukala ise : "hay skcem yine hangisine vermişler + " şeklinde, mütevazı ise : "aaaa buna mı vermişler +? o kadar da beğenmedim ben bunu" şeklinde, heyecanlı ise : "wwwoowwwww iştee bu beee hemen bir + daha yazıyoruzz hanemize!" şeklinde, pesimist ise : "lanet olsun...yine biri benim yüzümden uzun uzun entry'lerimi okuyup zaman kaybetti. nefret ediyorum kendimden." şeklinde...
pozitifise : sadece gülümseyerek. megaloman ise : "hah..bana + vermeyeceksiniz de kime vereceksiniz". şeklinde. güvensiz ise : 15 dakika boyunca entry'e basmak ve basmamak arasında gidip gelen, açılması için
bastıktan sonra gözlerini kapayıp, heyecandan kalbi fırlayıp önce tek gözüyle bakmak şeklinde. bunalımda ise : "........................................."
şeklinde gerçekleşebileceği hayal edilen eylemdir...
sahi nerden bakılıyor bu iyi oylanan entry'lere?
bunu da "öküz ise" kısmına alalım...
