kolay görünebilir ama zordur. hatta o kadar zordur ki uzun süre bu kararın verilmesi gerektiği bile anlaşılamayabilir.
kötü olma durumunda birilerine akıl danışabilirsiniz. niye, ben geri zekalı mıyım? demeyin, zira hiç alakası yok. böyle dediğiniz zaman psikologların ve psikiyatri uzmanlarının gerekli olmadığını iddia etmiş olursunuz ki; bunu iddia ettiğiniz zaman geri zekalı olmadığınızı söyleyecek bir tane dahi ruh doktoru bulamazsınız.
belki de kötü olan, o zaman zarfı içindeki ruh haliniz değil, sizin kişiliğinizdir ve bunu fark edemeyebilirsiniz. zaten hiç kimse de ben kötü bir kişiliğe sahibim demez. zaten bütün mesele de burada. mesele iyi olmamak değil, mesele iyi olmadığını kabul etmektir-
içerisinde inceden bencillik yatan kavram.
sonuçta iç huzur için iyi olmaya çalışıyorsun. gerçekten karşıdakini önemseyip önemsemediğini tartman lazım ki kendini kandırmayıp iki yüzlü olmayasın. ince çizgi hakkaten. dürüst olmak lazım çokça, bunu itiraf edebilmek içün.
günümüzde saf olmaktır. salak olmaktır. çoğu kişinin olmak istemediğidir. insanların katlettiği, öldürdüğü, anlamını bozduğu bir kavramdır. oysa normal olan iyi olmaktır. insanı insan yapan iyi olmaktır. iyi niyetli insanların çok olduğu bir dünya istiyorum. ve arkadaş çevremi de hep iyilerden seçerim. iyiler sonunda mutlaka kazanır. ****
insanların sadece kendi hakkını savunduğu, kendisinden başkasını düşünmediği, her zaman sivrilip tepeye çıkmaya çabaladığı, boş lafın anlam sayıldığı günümüzde, yorgunluk sebebidir. kalpten iyiyseniz de samimiyetsiz ve oyuncu olursunuz. böyle bir devirdeyiz işte.
iyi olamak, birisinin kendisi ile uyum içinde olmasıdır. ahenksizlik, herzaman diğerleri ile uyum içinde olmaya zorlanır. birinin kendi yaşamı için bu önemli bir şeydir. insan kendisi için degil, başkalarının değer yargılarına göre davranır. bireycilik ise bundan daha büyük bir amaçtır. modern ahlaklılık birisinin, çagının standartlarını kabul etmesi demektir.
bir bakarsınız insanlar birbirini kandırıyor; en ufak şeyler bile ölüm malzemesi olabiliyor, ufacık şeyler bile artık insanları etkilemeye yardımcı oluyor... komşularınıza arkadaşlarınıza bakarsınız; en yakınlarınız olsalar bile hep bir diken üstünde olma durumu var; hele bir de karşılık bekleme durumu ile bezenmiş. insani ilişkilerin bile suyu çekilmiş. artık insanlar bildikleri insanlara bile selam vermekten aciz. yozlaşmış, asimilize olmuş gençlik de gelecekte ne olacağından habersiz; internet cafe'lerin önünde saçları dikilmiş, küpeleri çeşitli biçimde geyik muhabbetine katkıda bulunuyorlar. devlet deseniz ''nerede hani?!... şimdi buradaydı'' dedirtecek derecede yok olmuş. rant kavgasına girmiş, birbirini düdükleyip, birbirleriyle kavga etmekten bıkmayan, sorunlardan bihaber, iki tane açılış yapmayı devlet adamlığı sanan bünyeler.
sinema, tiyatro, resim... sanat. kimilerine göre, ''aklın, kalp ve de yetenekle birleştiği obje'' ama artık, içi sadece ve sadece para ile bağdaştırılmaya çalışan kalıplardan ibaret olan zamazingo. sabah uyanan, işe giden, rutin işlerini gerçekleştirip, yorgunluğunu bir nebze olsun rahatlatmak için tv'ye yönelen insanlar. sırf para olsun diye dizilerin arasına boğulmuş insanlık; özellikle de türk milleti.
hele bi de insanlık. vicdaniyet, erdem gibi şeylerin artık klişe geldiği bir dünyada ananelerinden kopmadan yaşayan; ama bu ananelerinden kopmadan çalışan insanların maalesef ki azınlığı oluşturduğu bir güruh. hırsızlık, kapkaç, cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı, tecavüz. hepsinin özellikle 5 sene zarfında ayyuka çıktığı bir toplum.
işte böyle bir ortamda kendisini bulamayan, birçok şeyini kaybetmiş, t-1000'e karşı oyunu kaybetmek üzere olan t-800'den farkı yoktur iyi olmak... toplumsal özelliklerini kaybetmiş, sosyoloji biliminin açıklamaya çalıştığı bir arenada incelenmesi gereken bir obje olmuşken, insanların yavaş yavaş huylarını değiştirmeleriyle, ''aman iyi olsam nolur canım, benim çıkarım nolcekki'' demeleriyle yamulmuş, erimiş, kıvamı bozulmuş kavramdır.