Birisinden hoşlanıyorsunuz, Deli gibi aşıksınız ona platonik olarak. açılmak istiyorsunuz, cesaret edemiyorsunuz. Günler, haftalar geçtikten sonra cesaretinizi toplayıp bir şekilde onunla konuşuyorsunuz. ilk başta biraz düşünücem tavırlarına girerler hep, daha sonra "ya sen aslında çok iyi birisin, çok iyi niyetlisin ama.." Ama? ulan madem iyiyim, madem kötülüğünü istemiyorum ve madem benden sana zarar gelmeyeceğini, gelmediğini düşünüyorsun -ki ona göre iyisin diyorsun- ne diye hâlâ ama'lıyorsun? Hayır, bu olay tipim değilsin muhabbeti değil, herkesin kendine göre bi albenisi vardır. Herneyse, fazla ısrar etmedim bir kaç kere daha söylemekten başka.
Daha sonra ne mi oldu, benden 1-2 ay sonra başkasıyla görüştü, sessiz kaldım. bir güzel hayatını mahvetti tabi görüştüğü kişi. Ayrıldıklarından 1 ay kadar geçmedi, bir gün sabah kalktım gecenin 3:27'sinde atılmış bir mesaj duruyor.
"Pişmanım" diye.
"Pişmanlık nedir sence? Sana karşı duygularımı hissetmiştin zamanında, bu kadar kolay karar verilip bu kadar kolay vazgeçilemiyor bazı şeylerden. Sen, benimle değil, onunla olmayı tercih ettin ve ondan bir çok kez darbe yedikten sonra bana "pişmanım" diye bir mesaj atıyorsun. Benim fikrimi sorarsan bu pişmanlık değil, keşke'dir. içimdeki duygular ne kadar sana yoğun olsa da bu düşünceyle seninle olamam, sana zarar veremem" dedim 1 yıl önce.
Şimdi kaybeden ben miyim bu durumda ? Zannetmiyorum, belki de olması gereken oldu. Belki de hayırlısı buydu.