şubede kimseye gücü yetmeyen ve adını şef diye sıfatlandıran sonradan görmüş insan müsvettesinin başkalarını çalıştıramadığı halde tutanak tutmayan ve benim iyi niyetim yüzünden bana yapılan davranıştır. efendim, şubeye yeni başladığım için kendisini abi olarak sevmemden mütevellit bir dediğini iki etmeden diğerlerinin izin almaya gerek duymadığı konularda, çıkıyorum ben demeden çıkabilir miyim sorusunu sorduğum için bugün sikildim... evet evet yanlış duymadınız sikildim... elindeki işi alıp ben yapayım abi diyorum ki sevmediğim adama ben abi demem devlet dairesinde bey ve hanımdır samimi olmadığım insanlar benim için, ne biliyim yakın geldi bana 2 gün bey dedim 3. gün abiye döndü. annemin memlekete gitme sebebi ve evin en küçüğü olmam yüzünden iftar ve sahur olaylarına ben bakıyorum... uykum derin olduğu için kalkamama korkusu yüzünden sahur yapana kadar yatmıyorum gece sofra hazırlıyorum falan her neyse çok uzattım sadede geleyim... 3 gündür bu yüzden işe geç gidiyorum ve sebebini bildiği halde bugün sabah işe geldiğimde sürpriz bir tutanakla karşılaştım... bu hareket karşısında duygusal yapım öne çıktığından ve ani şok etkisi yarattığından ve sinir katsayım aniden tavan yaptığından tutanağı işleme sokabilirsiniz hiç umrumda bile değil dedim... pişmanlık duygusu yaşadığı için tutanağı gözümün önünde yırttı ve tamam idare ederiz dedi... iyi niyetimi sikebilirsiniz arkadaşlar çünkü bende sikmeyi planlıyorum... ve şu dakikadan sonra şubede ki hiç bir kimseyi adam diye sıfatlandırmıyorum hepsi gözümde bir orospu çocuğu!!!
fazla iyi niyetiniz sizi sikebilir sonra çok büyük bir hayal kırıklığıyla yıkılabilirsiniz... bana ders oldu, size de naçizane ders olması umudu ile...
4-5 gün önce idi. sabah evden çıkmış işe doğru giderken yolda 60 yaşlarında bir amcanın el ettiğini fark ettim. kıyafetlerinden, soğuktan büzüşmüş bir şekilde duruşundan bir ihtiyacı olduğunu düşünerek yanına yanaştım. kapıyı açtı ve arabaya bindi. biner binmez arabanın havalandırmasına ellerini tutarak, arada ellerini ovuşturarak ısınmaya çalışıyordu. hastaneden geldiğini, eşini o sabah kanserden kaybettiğini, hastaneden onu aldığım yere kadar polislerin getirdiğini, maddi durumu olmadığı için köye gidip muhtardan fakirlik kağıdı alacağını, bu şekilde ücret ödemeden defin işlerini halledeceğini anlatıp durdu. arada da bana dua ediyor, onu o soğukta aldığım için minnetini belirtiyordu. onun gideceği yere kadar gitmeyeceğimi fakat yol üstünde bırakabileceğimi söyledim. bir kaç kilometre ilerledikten sonra ana yoldan ayrılmadan petrolde inmek istedi ve inerken son derece utanarak ve mahcup bir şekilde kalan yolu için para istedi. bir miktar verdikten sonra tekrar dualarla indi ve dikiz aynamda kayboldu.
sabah sabah yaptığım iyiliğin verdiği keyif, haz ve gururla işime gittim.
bu gün sabah aynı yerden geçerken aynı adamın yine el ettiğini görüm...
genellikle iyi niyeti bir zayıflık olarak gören insanların davranışıdır. kendisine hoşgörü gösterildiği zaman kendisinden korkulduğunu ya da kendisinin vazgeçilmez olduğunu zanneder. sonra da bu hoşgörüyü haketmediğini görüp, davranışınızı değiştirdiğinizde size büyük öfke duyar. bu yüzden bir de suçlu siz olursunuz. bu nedenle iyi niyetin çok suistimal edildiği ortamlarda hoşgörü azalır. iyi niyeti çok suistimal edilen insanın da hoşgörüsü azalır. ilk derse idealist olarak gelmiş bir hocanın dönem sonunda çıldırması buna en güzel örnektir.