14 şubat yaklaştıkca üzülüp karalar bağlamamak adına kendini kandırma yoludur.
şimdi birde onunla kavga ederdim.
zırt pırt cep telefonumu kurcalardı.
en önemlisi "su götürmez bir öküz paratoneri" olduğuma göre o da kesin öküz olurdu.
sevgililer gününde herkesin sırf sevgililer günü diye saçma sapan takıldığını, birbirlerine isteksizce hediyeler aldığını, yapmacıklık üzerine kurulmuş yapmacık hayatlarında, birbirlerine yapmacık bakışlar ve gülüşlerle yapmacık sevgilerini ifade etmeye çalışanları gördükten sonra söylediğim cümledir. varsın olmasın, yapmacık olmayan bir sevgiyi paylaşabileceğim yapmacık olmayan kişiyi bulacağım güne dek beklerim, kaç yıl olursa olsun hiç önemli değil.
bu başlıkta geçen cümle bir savunma mekanizmasından başka bir şey değildir.birey istediği ancak elde edemediği bir şeyin kötü yanlarını bulmaya çalışır işte bu savunma mekanizmasına "karşıt tepkiler oluşturma" denir. bu durumun en kısa ve anlaşılabilir örneği "kedi uzanamadığı ciğere mundar der" deyimidir. birey hazır 14 şubat da yaklaşmışken bu şekilde kendini savunmaktadır.
(bkz: davranış bilimleri)
yoktan yere trip çek, "niye aramadın, doğum günümü unuttun" tarzı şeylere katlanmayı sorun edebilen insandır bunu söyleyen. halbusi, bir ilişki, çok daha fazlasını; yani extra bir sorumluluğu beraberinde getirmektedir. ilginçtir, anne-babasından harçlık alan bazı insanlar için bunlar büyük bir sorun teşkil etmektedir, halbusi, derinlerde, bu yakındıkları muhabbetlerin alasını yaşamayı, hayallerinde sürekli kurmaktadır bu insancıklar. iki dakka delikanlı olalım, he mi?
açık sözlü olun ulan biraz olmasını çok isterdim , 14 şubatta bütün çiftler sarmaş dolaş gezerken ben sap arkadaşlarımla sap gibi takılıcam diye üzgün olduğunuzu itiraf edin. sözlük çok yalnızım.