evet arkadaşlar. ne zaman bi' kuş yuvası görsem hiç üşenmem ağacın başına kadar çıkar o yumurtalarla kendime kahvaltıda nefis bi' ziyafet çekerim ben..veyahut nerede dertli bir kız görsem önce omzuna elime koyar susarım. kafayı önüme eğer ağlamasını beklerim. sabırlıyımdır. sabrım tanrı'nın kudreti gibi engindir. sabrımın meyvelerini er geç alırım. omzuma yasladığı başını teselli eder bi' sonraki adıma geçerim. ona sonsuz bir güven verir bana bütün kapılarını açmasını beklerim. sonra istediğim olur. bol hormonlu ve kaygan gözyaşlarıyla doldurduğu avuçlarımdaki parmaklarımla ona iade-i ziyaret yaparım. ıssız kapılarından önce parmaklarımı geçiririm sonra her yerimi.. biraz şuhtur bu... ama böyle bir kötülüğün inanın kimseye zararı olmuyor.
sonuçta iyi olmayı beceremek bi' kusurdan ziyade bir yetenek.
+ şimdi siz: iyi olmayı becerebilenlerden misiniz, hıı?
- o zaman omuzlarıma alayım sizi..ahh canlarım benim.
o kadar çok var ki bunlardan aramızda.. bazen düşünüyorum bu tiplere ne yapmalı, ne demeli, ne konuşmalı diye.
düşündükten sonra birden kendime kendime söver buluyorum yine kendimi.. sonuçta nerde görülmüş insanın hayvanla konuşarak anlaşması, anlaşmaya çalışması.. ee yani dimi ama.
pragmatik düşünürsek burda sizce suçlu olan hayyan mı insan mı? tabi ki insan..
ulan nasıl iş ben anlamadım..
çıkmasın karşıma böyleleri, temizlemesi zor oluyor!!