Anlayamiyorum neden boyle. Beraber birsuru ani biriktirdiginiz onun kotu anlarinda yaninda oldugunuz surekli gulup eglendiginiz o arkadaslariniz basiniz gercekten derde gireiginde veya dertlescek birini aradiginizda kayboluverirler veya "hmm anladım cok kotu olmus ya uzulme" diyip yalandan bi iki soru sorup konu degistirirler. Oysa siz onunla aranizdaki samimiyetin daha ileri boyutlarda olsugunu zannetmektesinizdir. Insana cok koyar. Dertlesceginiz olaya uzulmekten cok dostunuzun bu davranisina uzulur derdinize dert eklersiniz. Ama biryandan kime deger verdiginizi gordugunuz icin buruk bi sevinc yasarsiniz. Turnusol kagidi gibidir bu tur kotu gunler.
Bence iyi gün dostu, kötü gün dostundan daha önemli.
Kötü günde herkes yanınızda olur ama iyi gününüzde kıskanmadan, çekememezlik etmeden yanınızda olacak; sadece mutluluğunuzla mutlu olabilecek kişi bulmak zordur.
En mutlu olduğun, meselâ terfi aldığın, şahane bir iş teklifi aldığın ya da ne bileyim piyangodan büyük ikramiyeyi kazandığın gün, kıskanmadan, hayıflanmadan yanında olup, sevincine ortak olan, senin ićin gözleri dolan, sımsıkı sarılan insan senin dostun hatta dosttan ötesidir.
Sanılanın aksine iyi gün dostudur en kıymetli dost.
Şöyle ki,
Mutluluğunuzu, terfinizi, başarınızı zerre kıskanmadan, sizin adınıza aynı coşkuyla sevinen dosttur en iyi olan dost.
Ve o iyi gün dostu, en kötü gününüzde de yanınında olacak nefis bir kötü gün dostudur aslında...
Kulağınıza küpe edin bu tespiti... Demedi demeyin...
iyi zamanımızda bunu tek başımıza yaşayacak kadar mütevazi olamamamız, kötü zamanımızda da daha iyi hissetmek için başka insanlara bel bağlamamız bu kavramı ortaya çıkarmıştır. eh kaka, pistir, kötüdür dediğin bu insanı sen yarattın aslında. çıkış yolu da bunun gayet farkında ve bilincinde olmaktır böylelikle üzülmez, üzdürmezsiniz kendinizi.