zaman geçtikçe ortaya çıkarlar, mutluyken, paralıyken, neşeliyken, kısaca siz olumlu bişeyken etrafınızda dolanırlar, peşinizden ayrılmazlar.
adeta asalak hayvanlar gibidirler, sizi sömürürler.
ayağınız bi takıldı mı ortadan kaybolurlar, arayıp sormazlar. **
dün bir arkadaşımın evinde başıma hoş bir şey geldi, yeni bir kavram öğrendim.
biz "kötü gün dostu"nu biliriz, değil mi?
kıymetli olan, değerli olan odur.
öyle dostlarımız olsun isteriz.
zor ya da acılı zamanlarımızda kapı gibi yanımızda olacak...
ağladığımız omuz olacak...
destek olacak...
ben en önemlisinin hep bu olduğunu zannederdim.
ama bugüne kadar.
"allah razı olsun onlardan ama..." dedi doktor murat dinçer.
"kötü gün dostu daha kolay bulunur, zor olan iyi gün dostu bulabilmek..." kafam karıştı birden, "nasıl yani" dedim.
izah etti:
"bazen kendinle ilgili müthiş bir haber alırsın, eteklerin zil çalar, acayip bir başarıya imza atmışsındır, terfi etmişsindir, aşık olmuşsundur, mutluluktan uçuyorsundur.... paylaşmak istersin, anlatırsın... işte o zaman anlarsın, karşındaki iyi gün dostu mu değil mi? seni dinlerken, yüzünden bir bulut geçiyorsa, ağzını yüzünü buruşturuyorsa, senin mutluluğunla mutlu olmuyorsa, seni kıskanıyorsa... geçmiş olsun, o iyi gün dostu değildir! zordur zaten iyi gün dostu bulmak. acıyı paylaşmak, mutluluğu paylaşmaktan daha kolaydır. o yüzden kötü gün dostu daha kolay bulunur..."
düşünün bakalım, sizin kaç tane "iyi gün dostu"nuz var?
alıntı.
tehlikeli bir cinsitir. "tanrım beni dostlarımdan korusun, düşmanlarımla ben savaşırım" cümlesi bunlar için söylenmiştir. en iyi ihtimalle kötü günlerde "dostum" dedikleri insanları unuturlar. en kötü ihtimalle dostum dediklerinin kuyusunu kazarlar; arkadaşlar arasında laf taşırlar.
evet, suçludurlar; ama bunlara dost gözüyle bakanlar da suçsuz değillerdir. üstüne üstlük saftırlar da.
gerçekten dost gibi görünürler, güvenirsiniz, sonra en ufak bir şeyde hoop, ortalıkta yoklardır. ama nasıl çığırtkanlık yaparlar, yap et git gel arkandayım hacı diye. yazık.
iyi zamanımızda bunu tek başımıza yaşayacak kadar mütevazi olamamamız, kötü zamanımızda da daha iyi hissetmek için başka insanlara bel bağlamamız bu kavramı ortaya çıkarmıştır. eh kaka, pistir, kötüdür dediğin bu insanı sen yarattın aslında. çıkış yolu da bunun gayet farkında ve bilincinde olmaktır böylelikle üzülmez, üzdürmezsiniz kendinizi.