-yükü karoser içinde dengeli yüklemek, büyük parçalar tabana ve kupaya yakın koymak, sabit duramayan şeyleri kayışlarla sabitlemek.
Çünkü şoför, trafikte ticari amaçla seyr eden, yük, eşya veya yolcu taşıyan kişidir. Binek aracı sevk ve idare edenlere şoför değil sürücü denir. Önce bi terminolojiye hakim olalım amk!
Dikkatli ve akıllıca araba kullanandır. Ben her şeyi mükemmel yapsam bile gerizekalının biri önüme atlayabilir tetikliğiyle kullanmak gerekiyor arabayı.
Türk insanına göre az fren yapan, vites geçişlerinde arabayı sarsmayan ve konfordan ödün vermeyendir.
Bana göre ise arabanın çevresine 360 derece hakim olan, gelebilecek tehlikeleri önceden sezebilen, manevra kabiliyeti yüksek olan, arabanın limitlerini bilen, araç virajda kaysa bile kontra verip hakimiyeti bulan, nerede hızlanıp nerede yavaşlaması gerektiğini bilen, kırmızı ışığı görmesine rağmen gazı köklemeyen şofördür.
Not: bu ülkede trafik kurallarına uyan kaza yapar cin gibi olmalısınız arkanızdan araba gelirken yaya geçidinde yayaya yol vermek isterseniz öküzün biri gelir toslar. Şoförlük kural değil zeka işidir.
iyi bir şoför aracına binmeden önce lastiklerini, aracın suyunu, yağını kontrol eden, aracın düzenli bakımını yaptırandır. Ayrıca hız sınırına uyar, araba sürerken sigara içmez.
kendi sürüşü kadar diğer araçlara, yayalara, hayvanlara, trafik işaret ve işaretçilerine, kısacası trafiğe etki eden her parçaya da azami özen gösteren kişi iyi bir şofördür.
diğerlerinin hatalarını da kapatabilmesidir. sen ne kadar iyiyim diye gezersen gez başkası gelir vurur sana. onların yerine de dikkatli olabiliyorsan iyi şoförsün demektir.
Diğer şoförlerin acemi olduğu düşüncesiyle her zaman çok dikkatlice araç kullanmak.
Kendisine aşırı güveninin olmaması.
Trafikte seyir hakkının sadece kendisinde olduğunu düşünmemek.