naçizane benim yeni psikolog olacaklara veya halihazırda olmuş olanlara şiddetle tavsiyemdir. son bir yıldır ders stresi ve yoğun çalışma temposu yüzünden kendimi rahatlatmak amacıyla evde çiçek yetiştirmeye başladım. aldım aldım aldım... dur durak bilmeden. şu an evde 60 saksı (belki daha fazla )çiçeğim var. yaaa arkadaş her bir çiçeğin ayrı bir karakteri, huyu suyu mu olur, kişiliği, tercihleri, ilgi beklentisi veya ilgisiz davranınca küsmesi mi olur... bitki deyip geçmemek lazım.
mesela küpeli çiçeği... aldım bir hafta sonra kurudu. meğerse küpeli çiçeğine ellememek lazımmış. yapraklarında dokununca küsüp kuruyormuş.
süt ağacı kaktüsü, büyümedi büyümedi... pencerenin önüne koyunca hemen boy attı. başka bir kaktüs ise güneşi değil gölgeyi sevdi.
biri gün aşırı su isterken diğeri ayda yılda bir su versen ona yetiyor. mesela kılıç çiçeğinin kökleri suya ne kadar dayanıklı. fazla su verdikçe, toprak neredeyse çamur olmuş (fark etmemişim) beslenmiş sudan. birçok filiz verdi. Ortanca çiçeğim vardı suyu çok vermişim kurudu.
yaprak güzeli çabuk büyüyüp çabuk kuruyor. bazıları ise geç büyüyüp dayanıklı oluyor. yaprakları hassas değil. bazıları boy atıyor, bazıları yayılarak büyüyor. bazıları saksıyı taşırmamayı seviyor.
sukulentler yapraklarından bile çoğalıyor, fakat aşkın gözyaşları yaprağı geç fidesi bile kuruyor. orkideler güneşi seviyor ama çok değil. yoksa yaprağı sararıyor. orkide bir çiçek açıyor aylarca size göz ziyafeti veriyor. (nisandan beri beyaz ve mor çiçeklerini seyrediyorum) kaprissiz bir çiçek. aleo veram budadıkça yaprakları çoğalıyor..
velhasılı kelam.. her biri bir çeşit karakterde. düşünün bunlar böyleyse daha karmaşık canlı türü olan insan nasıl... burada bizi yanıltan nokta hepsini insan olarak tanımlamamız, farklı bitkilerin hepsine birden çiçek dememiz gibi. insanlar da tıpkı çiçekler gibi. tek türler ama farklı karakterdeler. bir psikolog bitkilerin dilini çözerse insanların dünyasını da çok iyi anlayacaktır kesinlikle.
Kesinlikle doğru bulduğum önerme.
Sıkı takipçisi olduğum ve kendinden pek çok şey öğrendiğim psikolog da köy evinde sürekli çiçeklerle ve hayvanlarla ilgileniyor.
Hatta geçenlerde verdiği bir örnek de başlığa ve ilk girdiye çok uygun.
‘Bahçenin sürekli su biriken eğimli bir bölgesinde farklı çeşitte çiçek ve otlar birlikte yetişip büyümüşler ancak otlar baskın hale gelmeye başlamış ve çiçekleri bastırmış. Temizlenmezseler çiçekler belki de hiç görünmeyecek ilerleyen zamanlarda. Evet otlar da yeşillik falan ama orayı özel kılan çiçeklerin olması, otları feda etmezsek çiçeklerden olacağız. Bu da bizim hayatımızdaki en yakın insanları nasılsa hep oradalar, yanımdalar diyerek önceliklerimiz arasından çıkarırsak belki de bizim için zararlı insanlar onları ihmal etmemize neden olabilir. Zihnimizde kalbimizde sınırlı bir güç var ve her şeyi aynı anda güzelleştiremeyiz.’ Diye yazarken bir yandan da otları bir güzel temizledi..
