Oğlum benim kalbim durduk yere ritmini bozmuştu ne iyiliği kalbimizi üzdüler kırdılar sağlığını bozdular. Sonra vay efendim neden kötü oldun benim kalbimin ritmi bozuk benim de iyilik dengem bozuk ağa.
Hayata dair egolarindan siyrilma caban varsa, vicdanin maddi dunyayi esip gecme gayretindeyse, bir cocuk gordugunde gozlerin dolabiliyorsa ve her seye ragmrn "affedebiliyorsan", insanlarin "kotu algiladigimiz davranislarin sebeplerini gormek ve bunlari tolere etme gayretin varsa, kiymetini bilmek lazim. Duyguyu sana verenden oturu, sukretmek lazim.
bunun adı illa "kalp" olacaksa, kötü kalplilerin "iyi kalpli olmak iyi değil, biraz kötü kalpli olmak lazım" diyerek karşı çıktığını görebilirsiniz. en az 100 tane de mantıklı olduğunu sandıkları argümanları sunmaya hazırdırlar.
yok eğer bunun adı "erdem" olacaksa, o kişilerde kudretin zerresine de rastlayamazsınız... "biraz kötü olmak lazım" diyen herkesten uzak durun. onlar yarrağa kafa atmaya gidiyor.
iyi bir kalbe sahip olmak şartlar ne olursa olsun gerekli ve insanı özel kılan bir nitelikte. iyi kalp kötülüğe duyarsız kalmak değildir. Aksine merhamet etmeyene merhamet edilmez düsturuyla hareket edilirse hem hayatınızın içindeki insanlar arasında,hem de bulunduğunuz mevkide maiyetiniz altında bulunan insanlara adaletle muamele etme becerisinin ön koşuludur iyi bir kalbe sahip olmak. Böylece üzmez ve üzülmezsiniz.
3. sınıf yerli ya da hollywood filmleri izlemenin tek faydalı sonucudur. esas kız/oğlan tüm dünyaya meydan okurcasına mücadele eder, muzaffer olduğunda da enayiliğe varan bir toleransla karşısındakine ders verircesine bağışlayıcılığını gözlere sokar. böyle merhamet dolu kahramanları izle, etkilenme. mümkün mü!
"en büyük erdemlere sahip olanlar aynı zamanda en büyük kötülük potansiyeline de sahiptirler" demiş bir filozof, adını hatırlamıyorum. oysa bizzat kitaptan okumuştum.
şimdilerde buna birşey birşey bozukluğu diyorlar, onların alayının amk, cahiller.