yaşadığımız dönemin parametreleri, insan olmanın olmazsa olmazlarını erdemmiş gibi sunduğuna göre ve "benim gibi düşün ben kadar özgür ol" nasihatlerinin büyük puntolarla kafalara kazındığı şu demlerde imkânsız bile fazla zaman almazken(!) o da bir şey mi?
asıl basiretsizliğimiz belki de, aslımıza dönmekteki isteksizliğimizdedir.
karşılaşılan insanların iyi olmaması halinde malesef ki iyilik yerine salaklık yaftasının yapıştırıldığı güzel haslettir. nitekim siz ne kadar iyi olursanız olun karşınızdaki iyiniyetli değilse sizi iyi görmeyecektir.
iyi bir insan olmak, kişinin kendiyle barışık olmasından geçer.
Ahlak, dinden bağımsız olarak kişinin toplumsal davranışını belirler. Yani dindar bir insan iyi olamayabileceği gibi, dinsiz bir insan da müsmükemmel bir amca olabilir.
Kendiyle barışık ahlaklı insan, kalp kırabilir. bu onun iyi olduğu gerçeğini değiştirmez. Kimsenin kalbini kırmayayım diye düşünen insan iyi insan değildir. Kendisine güveni yoktur. Hep başkaları mutlu olsun ister ve kanserden ölür. E ama, kendini düşünmeyen bir başkasını nasıl düşünecek?
O yüzden siz siz olun sizin her dediğinizi yapan, kalbinizi kırmayan insanları başınızdan defedin. Şişmanlıyorsan bunu sana söylemeli iyi insan. Böyle de güzelsin dememeli. kalbin ciğerin yağ bağlarken, seni kandırmamalı.
Konu uzun zaman az. Haftaya başka bir programda buluşmak ümidiyle kalın sağlıcakla.
ilk şart olarak kalp kırmayan insandır. bilgisini, parasını, kültürünü, zekasını başkalarını yermek için kullanmayan insandır. dua ederken bile önce başkalarına sonra kendine dua eden insandır.
her zaman demişimdir, insanlık çok önemli diye, ben dedim ama başlığı başkası açmış. ama olsun, insan olmak önemli, iyi insan olmak daha önemlidir değil mi?
''iyi yürekli adam rolü oynamak, yalnızca hayatta tavır almaktan korkan adamlara özgü bir şeydi. insanın, kendinin iyi olduğuna inanması, başkalarına karşı çıkmaktan ve haklarını savunmak için savaşmaktan çok daha kolaydır. Kendinden daha güçlü biriyle savaşmak için cesaret toplamaktansa bir hakareti sessizce kabullenmek de çok daha kolaydır. Üzerimize atılan taş bize isabet etmemiş gibi yapabiliriz ama geceleri odamızda yalnız kaldığımızda, odamızı paylaştığımız karımız, kocamız ya da okul arkadaşımız uykuya daldığında - korkaklığımıza sessizce ağlarız."
günümüz dünyasında kendi elimizde olmayan yaşamsal nedenlerden dolayı oldukça zordur.. artı bir özelliktir ve böyle bir insan olmayı becerebilmek insanlar arasında saygınlık görmeye yol açar.. özünde olan bir şeyi zamanın gereklilikleri yüzünden unutmak insanın tabiatında gizlidir.. sadece onu tekrardan rayına oturtmak da yine kişinin kendi elindedir..