bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil, bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde, insan bütün ahzân ü meserrâta muâdil; bir tatlı dönüş hisseder âvâre serinde...
her cevf-i hayâtî, sevilen şeyden ibaret, bir lem'a-i nev, şa'şaasıyla eder ihfâ, bir berk arkasından ederek ömrü temâşâ; bin müddet için göz kamaşır... işte muhabbet!
bu anımı sizlere bu liriklerimle tasvir etmek istedim.
merhaba,
ben pembe pangaea. *
bkaldfbmakdbad; n'oluyo lan?
şey.
iyi aile robotuna sahip aile bireylerinin; işte düğünlere giderken olsun, oturmaya giderken olsun, sofraya bir tabak daha koyması olsun, hep ama hep o robotu kendi aile bireylerinden biri olarak görmesi ve biz kanal 7 izleyicilerini derin bir hüzne sevk etmesinin sonucudur bu gözşayları.
şu soldaki chpli teyze hakkın rahmetine kavuşmuş olması gerek ama robotta olsa insan insandır, şu sağındaki kıza vuruluvermişti garibim. içimizde uktedir onların evlenemeyişi.
pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil; âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter, herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer; pîrâmen-i ömründeki girdâbâ mukâbil...
sevdâya mukabil duyulur rûhta her gâh, bir def-i pey-â-pey ile bir cezb-i pey-â-pey, bir istiyor insan onu, bir istemiyor, âh! sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şey!