her insanın düşüncesine saygı göstermek gerekmektedir. inancına veya görüşüne göre birini yargılamak doğru değildir. ancak şöyle bir gerçek var, dininden çekinen (korkan) bir millet olduk. müslümanım ben demek ahlaklı olmak için yeterli değil, onu yaşam tarzı olarak kullanmaktır olması gereken.
(bkz: dindar olmak sanıldığı gibi yobazlık değildir)
(bkz: Kur'an)
ortaöğretim boyunca verilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin tamamen yetersiz olduğu, hele ki bu sınavdan kopya çekerek geçmenin ne denli yanlış olduğunu hatırlatmak gerekir. ahlak dinden kitaptan değil, anne babadan öğrenilir.
sapına kadar sakat önermedir. iyi bir çocukluk dönemi, iyi bir çevre ve iyi bir aile (ekonomik durumdan söz etmiyorum) ortamında yetişen çocuk zaten iyi ahlaklı olur. ahlak çok geniş bir kavramdır. kapsamına sadece "cinsel ahlak" girmez. insanları sevmek, saygı duymak, dürüst, merhametli ve adil davranmak, kimsenin hakkına tecavüz etmemek, terbiyeli olmak, yani adam olmak, sadece dini eğitimle mümkün değildir.
doğru olduğunu düşünen bireylere saygı duyduğum, ama doğru olduğuna inandırmak için dayatma yapmak isteyenlere karşı mesafeli durduğum başlıktır. birkaç cümleyle ne demek istediğimi açıklayayayım. bir insan bireysel olarak ahlak olgusunun kaynağının din olduğunu iddia edebilir, bu bireysel bir düşüncedir ve anlaşılabilirdir. fakat bir devletin eğitim politikalarıyla din ve ahlak kavramlarını birbirine baglamaya çalışması, birini diğerine kaynak göstermesi, ve bunu yaparken tek bir dini ( müslümanlığı ) işaret etmesi, o ülkede yaşayan başka dine mensup ( yada dini bir inancı olmayan ) kimseleri aşağılaması demektir ve bu asla kabul edilemez. devletin tüm inançlara eşit mesafede durmasını gerektiren laiklik kavramınada ters bir durumdur ayrıca.
başlık için benim kişisel görüşüme gelirsek, başlık yanlıştır. din kavramının, insanın vicdanı ile nasıl ilişkili olduğunu şöyle bir örnekle açıklamaya calışayım. islamın şartlarından ikisi "oruç tutmak" ve "namaz kılmak" dır . bu iki ibadetin mantığına bakalım; oruç tutmak temelde ,fakir kimselerin halini anlayarak onlara daha fazla yardım etmemizi hedef alan bir ibadettir. ve muslumanların hatta musluman olmayanların bile ramazan ayı boyunca (ramazan ayı dışında da) aksatmadan, büyük katılımla yaptıkları ibadettir. namaz kılmak ise çoğu zaman kalben iman edenlerin bile yapmakta zorlandığı, oruç tutmaya nazaran vicdani boyutu daha az olan bir ibadettir. islamiyetin, dinin direği olarak nitelendirdiği namaz ibadetinin yanında, "oruç tutmak" ibadetinin daha fazla rağbet görmesi tamamen vicdani boyut taşımasındandır.. insanda vicdan olgusunun gelişiminde dinin etkisi olabilir fakat örnekten anlaşılabilineceği gibi vicdan, insan için dini gerekliliklerden daha önce gelir, yani vicdan için din bir ön şart olamaz ve vicdanı olan bir insanın ahlak konusunda daha başka bir şeye ihtiyaç duyması söz konusu bile değildir.
dinî anlamda muhafazakâr kişilerin sürekli dillendirdiği bir tezdir bu.
ahlâkın tanımındaki ve algılanışındaki zamana ve mekâna bağlı farklılıkları bir yana bıraksak bile, ahlâksızlığı meşrulaştırmak için din de her mefhum gibi kullanılabilecektir zaten.
örneğin, faiz ahlâklı olarak algılansın diye "kâr payı" hâlini alabilir dinî açıdan. oysa ateist bir komüniste göre faiz kapitalizmin en önemli motorlarından biri olduğu için komünist ahlâka uymayacaktır. ateist bir komünist için emek sömürüsü en büyük ahlâksızlıkken, bir dindar için bu eşcinsel olmak, ateist olmak, toplum önünde sevişmek, "kâr payı" yerine faiz almak olabilir.
din olmalıdır. din in toplumda yeri kesinlikle vardır. ancak..
su da vardır ki, birine tecavuz etmemek için, birini öldürmemek için veya her hangi kötü bir şeyi yapmamak için onun bir yerlerde yazması şart değildir. ya da bak bunları yaparsan sonsuz dunyada senin için iyi olmaz gibi inanışlara gerek yoktur. su an kimse yoldan gecen birini parmaklamıyosa * bunu din yasakladığı için yapmıyor değildir tabi ki.
Doğru bir önermedir. Bir insanın ahlaklı olup olmadığını, bir başka insan ya da insan topluluğun koyduğu kıstaslara göre mi belirleyeceksiniz yoksa yaratanın kıstaslarına göre mi ? E karar senin...
din insanları iyi ahlaklı yapar. dindarlar, suç işlemez, yalan söylemez, onun bunun kızına-karısına kötü niyetle bakmaz.
savaşları çıkaranlar, kadınlara, kızlara, bebeklere tecavüz edenler,
katiller, hırsızlar, devleti-milleti soyanlar kötü ahlaklı dinsizlerdir!
ancak yamyam olmaktan din sayesinde vazgeçenlerin inanabileceği absürd düşünce. iyi ahlak için iyi bir insan olmak ve empati kurmak yeterlidir. din adına işlenen günahlar bu konuda iyi birer zihin açıcı olabilir.