Son günlerde itüsözlük yazarlarının kendi kendilerine sordukları soru''
itü sözlük uludağ sözlük'un varisi olabilir mi ?''.Çünkü ''kıskançlık'' ve ''kompleks'' türünde davranışların doğuracağı sonuç malesefki buydu.Ve bence haklı bir soruydu.Sözlük yazarları artık 8 sayfa kadar bok atmanın kendilerine prim yapamayacağını, yazar yollayıp uludağsözlük altındaki itüsözlük başlığında post modern yalakalıkların bir amaca dönük olması gerektiğini akıllarına koymalıydılar.Herşeyin bir karşılığı olduğu gibi mesela koyun olmanın bile ot ile ödüllendirileceği gerçeğindeki gibi.
Ben şahsen taktir ettim bu soruyu.Yani geç bile kalınmıştı bence.Kesinlikle hemen geyik avcıları ve ütopik yandaşların da desteklediği bir kadro oluşturulup uludağsözlüğün yarısı kadar olabilme çalışmaları içerisine girilmelidir.Yoksa artık bu yazarlar isyan etme aşamasına kadar gelmiştir.Uludağsözlüğe bok atayım derken ekmekten aştan kesilmişlerdir.Kesinlikle Cumhur başkanını tavuk yapmak dışında daha entel kampanyalara girilmelidir.
Herşeyden önemlisi en son ne zaman aynaya baktıklarını unutan yazarlar bile bulunmakta.Bukadar ürkütücü bir noktaya gelmiştir bu kıskançlık edebiyatı.
Birileri kesinlikle bu yazarlara acımalı.Ve Arı sıçmadan hemen bir çözüm paketi sunulmalıdır.
insan gibi yaşamasını benimsemeyip, kendiyle özdeşleşemeyen, en önemlisi de güzelleşme için çaba göstermeyenin, bu duygudan sıyrılması beklenebilir mi?
Bu konuda sevgi önemli bir faktör; bazen artı bazen ise eksi yönden. Araya sevgi girmeyince, bir insanın neler yapabileceğine tanık olabileceğimiz gibi, sevenin sevdiğine yaptıkları da bir hayli şaşırtıcı.Sanırım bunları detaylandırmaya gerek yok, zaten örnekleri ortada....
Olayları sarmalayan değerlerin temelinde, hiç şüphesiz kıskançlık duygusu yatıyor. insan ömrünün büyük bir kısmı, kendisine yapışıp kalan bu duyguyu def etme çabasıyla geçer. Kıskançlığın sebep olduğu hadiseler adeta bir düğüm haline gelir; uzun süre çözülemez. Kimliğimizi şekillendiren bu olgunun önemini özellikle vurgulamakta yarar var...
+abi ya itü sözlük uludağ'ın yarısı olabilir mi sorarım sana?
-asıl ben sana sorarım sidik yarıştırmanın sınırı olabilir mi?
(bkz: karizmatik cevaplar)
burjuva takılan yazarları barındıran* , kendi yağında kavrulan , zaman zaman uludağsözlük'ü acımasızca eleştiren , aşşağılayan itü sözlüğün varislik konusunda bir tane artısı var çünkü itü sözlük bünyesinde uludağsözlük'e sataşan , seviyesizce eleştiriler yapan yazarları* işküzarlık kokan şekilde eleştiren yazarları yok. atış serbest mantığı ilk başta varisten geldi. bazen formatın bir anlamı kalmıyor kibir düşkünlerini savunan içimizdeki yabancılar. her şey gün içinde başlık açıp entry girmekle alakalıdır çünkü görüşlerde çeşit zenginliği okuyoruz.çünkü kibir yapmıyoruz herşeyi çat çat yazıyoruz bu yüzdende varis arıyoruz.
uludag sözlük eski topkapi gibi canli ve bazi zamanlar kale ici gibi matraksa, itü sözlük ise sisli bagkur gibi bürokratik ve sistemeatiktir. bürokrasi carklarina bayilan itü sözlügü tutar, ama atraksiyonu sevenler ise uludag sözlükte ikamet eder. binaeylehen itü sözlük ankara, uludagsözlük ise istanbul'dur.
itüsözlüğün bunun için biraz daha yol alması gerekiyor.
Mesela bizim öyle yazarlarımız varki ''itüsözlüğü uludağsözlükten çok daha iyi gören,hem teknik hem sistem bakımından itüsözlüğün uludağsözlükten çok daha verimli olduğunu düşünen yazarlar bunlar.Ve uludağsözlüğe yazmaya devam ediyorlar,bu kişiler.Hatta şuan onlineler.''
çok tartışılmaması kasılmaması gereken tespittir doğrudur. ama kasılması gereken tek nokta itü sözlük bünyesinde olan insanlara kibirli diyoruz kendi yazarımız üstüne alınıyor ya durum o kadar içler acısı yada dönülmez akşamın ufkundayız.* birazdan 'onlara kibirli deme' diye bir özel mesaj gelecek diye korkmuyor değilim.
- kazı çevirdin mi ayten yanmasın
- çevirdim kocacım çevirdim.