ittihat ve terakki cemiyeti

entry312 galeri19 video1
    37.
  1. memlekette ermeni sorunu kökten hallederek o gunlerde türkleri epey ciddi başağrısından kurtaran partidir . zamanında kürt sorunuda hal olsaydı bugunler çok daha iyi olurdu .
    2 ...
  2. 36.
  3. dinciler tarafından ermenileri tehcir(?) etmekle suçlanması ayıptır, günahtır. o ermeni meselesi nasıl başlamış öğrenmek gerekir.

    osmanlı coğrafyasındaki ilk ermeni kıyımı şudur:

    (bkz: sason isyanı)

    avrupalılar abdülhamit'e "kızıl sultan" adını bu yüzden taktı, oradaki kızıl, ermenilerin kanını temsil ediyordu.

    (bkz: osmanlı bankası soygunu)
    (bkz: hamidiye alayları)
    (bkz: muş isyanı)

    ittihatçılar ermeni olaylarını başlatmadı. 1915'te yapılanlar, abdülhamit'in politikasının devamı gibiydi.
    3 ...
  4. 35.
  5. Konuyla ilgili detaylı okuma yapmak isteyenler Tarık Zafer Tunaya'nın "ittihat ve Terakki: Bir Çağın, bir kuşağın, bir partinin tarihi" kitabından faydalanabilr.
    0 ...
  6. 34.
  7. sultan abdülhamid i tahtan indirmek için yahudi ve dönmelerle oyun tertipleyen ve amacına ulaşan cemiyettir.
    0 ...
  8. 33.
  9. masonlukta "terakki" etmiş, her türlü pislikte "ittihat" etmiş olan insancıklardan müteşekkil, devlet-i ali osman'ı (osmanlı devleti) parçalayan yamyamlar sürüsü.
    1 ...
  10. 32.
  11. yalnız soyle bişey var efendiler, hem ittihatçı hem kemalist olunabilemez. gerçi çoğunuz zaten sapına kadar ittihatçısınız kemalizmi kendinize kalkan yolarak kullanıyorsunuz sadece ama hayatı boyunca ittihatçılığı tasfiye etmeye ve tarihin çömlüğüne gömmeye çalışmış, yeri geldiğinde onlara "eli kanlı katiller" demekten çekinmemiş mustafa kemal'i bari alet etmeyin pisliğinize.
    1 ...
  12. 31.
  13. ittihat ve terakki cemiyeti olmasaydı,ne bugün türkiye cumhuriyeti ne de türklük olurdu. o derece derin ve geniş bir örgütlenme ve de kültüre sahipti. talat, enver, nazım, cemal, mustafa kemal, hasan tahsin ve nicelerinin ruhu şad olsun, tanrı'nın rahmeti üzerilerine...
    3 ...
  14. 30.
  15. devirde yaşasaydım, abdülhamit'e olan tüm hayranlığıma rağmen saflarına katılmaktan imtina etmeyeceğim oluşumdur. bugün dahi kendimi ittihatçı olarak görürüm. tehcir meselesi bile kendilerini sevmem için yeterli sebeptir. tabi birde çalışma prensipleri uyuşuyor*.

    bayar artık yaşını başını almış, kendisi ile röportaj yapılıyor. roportaj sırasında paşa mütemadiyen "bizim parti, bizim parti" diye bahsediyor anılarını anlatırken. röpartajı yapan kişi "bizim parti derken demokrat partiyi kastediyorsun değil mi paşam" diye sorar, paşa "ne münasabet efendim, ittihat ve terakki'den bahsediyorum" der.

    hasılı ittihatçı ruh ölmez dedikleri böyle birşey olsa gerek.
    3 ...
  16. 29.
  17. 28.
  18. ittihat ve terakki cemiyeti tarih bilgisi ve bilinci olmayan,olaya siyasi olarak bakan bazı insanlar yüzünden farklı anlaşılmıştır.Bu cemiyet ülke siyasetini öyle etkilemiştir ki etkileri bugun bile hissedilmektedir.kabul ettiği ilkeler uygulamak istedikleri çağın ilerisindedir.vatansever yetiştiren topluluktur.eski ittihatçıların pekçoğu milli kurtuluş savaşına katılmıştır.
    alıntı yaptığım birkaç temel ilke ve ideolojileri var bunlar değerlendirildiğinde

    ideolojik alanda Türkçülük ve Turancılık görüşleri benimsendi. Cemiyetin "resmi sözcüsü" kimliğini kazanan Ziya Gökalp'in yanısıra, Ahmet Ağaoğlu, Mehmet Emin (Yurdakul), Ömer Seyfettin, Yunus Nadi, Halide Edip gibi partili yazarlar bu görüşleri savundular. Öte yandan, şair Mehmet Akif (Ersoy)'un savunduğu bir islam milliyetçiliği akımı da Cemiyet içinde yandaş buldu----.bu yaklaşım yıllarca ümmet polikasından hasta adam haline gelen imparatorluk için önemli bir adımdır.

    Gayrımüslim azınlıkları ekonomik yaşamdan silmeyi hedefleyen Milli iktisat Politikası benimsendi. 1914'te kapitülasyonlar tek taraflı olarak feshedildi.----yıllarca türk ticaretini baltalayan kapitülasyonların kaldırılmasının faşist yaklaşımla ne alakası var anlayamadım.

    Dilde sadeleşme ve Türkleştirme çalışmaları başlatıldı.----toplumun milli dil bilinci oluşması için çok gerekli bir hareketti.toplum sokakta türkçe konuşuyor ama yazı dili osmanlı arap karışımı saçma sapan osmanlıca.

    Medrese eğitiminin modernleştirilmesini ve Maarif Nezareti denetimine alınmasını öngören reformlar yapıldı.
    Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile medeni hukukta kadın-erkek eşitliği getirildi, kadınlara boşanma hakkı tanındı.----bu iki reform niteliğindeki ilke ogünkü osmanlı toplumunun çok çok önündeydi

    bu şekilde değerlendirildiğinde ittihat ve terakki cemiyeti
    ozamanki hacı hoca takımının(şimdiki gibi)bok attığı bir cemiyet haline geldi.çünkü uygulamak istedikleri bu tayfanın fikilerine taban tabana zıttı.halen de öyle.avrupalı devletler bu adamları daha en başında anlamışlardı ve ittihat ve terakkinin kendilerine sorun çıkaracaklarını biliyorlardı ama benim güzel ülkemin süpersonik zeki vatandaşları üzerinden tam 91 sene geçmesine rağmen halen anlayabilmiş değiller.
    1 ...
  19. 27.
  20. dünyadaki ilk tek parti rejimini kurmuş parti (1913). ama bazı kaynaklar bunu doğru bulmamaktadırlar, çünkü itc kitlelere açık bir siyasi partiden çok halktan kopuk gizli bir örgüt gibiydi. onun dışında dünyadaki ilk tek parti rejimini kuran parti ise: (bkz: bolşevikler)
    1 ...
  21. 26.
  22. osmanlı tarihini bilmeyenlerin hakkında bol bol atıp tuttuğu partidir efendim.

    osmanlı'da toprak mülkiyeti yoktur, toprak padişahın malıdır ve tebaası yalnızca onu işletme hakkını alabilir. osmanlı askeri sistemine bakan biri bile bunu kolayca anlar.

    ancak kafa bulandırmak için sabah akşam çabalamakta olan yandaş medya takipçileri bu durumu kabullenememektedirler. evet doğrudur, ittihat ve terakki ülkeyi çeşitli savaşlara sokmuş, oldukça zor durumda bırakmıştır. ancak lideri enver paşa'nın padişahın damadı olduğu neden gözardı edilmektedir?

    bugünlerde suriye'deki mayından arındırılmış arazileri, chp'nin önerisiyle eski sahiplerine verip organik tarım yapılmasını sağlamak yerine burnunun dikine gidip israil'e 49 yıllığına kiralamaya çalışan, ittihat ve terakki'yi haklı haksız her fırsatta yeren, cumhuriyet sonrası chp yönetimine halkın cehaletine sığınıp sabah akşam dil uzatan, padişah olmaya öykünen türkiye cumhuriyeti başbakanının da ittihat ve terakki karşıtlığına ufak ufak dem vurmaya çalışmasının da ilginç bir tesadüf olduğunu vurgulamak gerekir.
    3 ...
  23. 25.
  24. iyi niyetlerle ortaya cikip memleketin anasını bellediler. daha cok iktidar gücünü ellerinde bulundurmak icin kendilerinin yaptigi zorbalıkları, hukuksuzlukları yuzunden ve yine kendi kıskırtmalarıyla ayaklandirdıkları insanlara karsı duzmece bir darbeyle (31 mart vakası) padisah II. abdulhamid'i yerinden indirip 2.mesrutiyeti ilan ettiler. (ayni ulkemizde yasanan diger darbeler gibi;halka zulum et, onlar da isyan etmeye baslasın, birkac faili mechul işle, sonra buyuk bir kargaşa var diye gel tbmm'nin tepesine çök)(#5222888)

    sonrasinda ise yillardir dogru duzgun toprak kaybetmeyen osmanlının buyuyebilecegine inanan ittihatcilar saldirgan bir politika izlediler. padisah ile birlikte burokrasiyide yaka paça ahlaksız bir sekilde yerlerinden atan ittihatcilar kendilerinden kim varsa yeterlilik aramadan boşalttıkları gorevlere getirdiler. sonrasi ise tam bir felaket. girilen savasların tumunden yenilgi ve osmanli devletinin bitisi, binlerce askerimizin ölmesi sadece 9 seneye sıgdırılır. bu yenilgilerden padisah suclanırken asıl yonetimi elinde tutanlardan hic bahsedilmemesi şerefsizliktir. genislemeyi hedefleyen bir enver pasa'ya karsilik küculup gucunu toplamayı akıl eden bir mustafa kemal vardi allah'a şükür...

    demek ki iyi amaclarla yola cikip vatan'ın felaketine yol acmakta varmış.
    edit: bir başka salaklıklarını yazmadan edemeyecegim. 2. abdulhamit'in ne olur ne olmaz diye musul ve cevresinde arastirma yaptiktan sonra petrol belirlenen alanlari kendi mulkune gecirmesine ragmen bu akılsızlar hangi *bne'nin aklına uydularsa o arazileri tekrar devlet topraklarına katarlar. ozel mulk olsaydi hangi ülkenin eline gecerse geçsin elimizde olurdu.
    2 ...
  25. 24.
  26. esasında osmanlı'nın diyemeyeceğim belki ama türkiyenin demokrasi'ye geçişinde kıvılcım görevi yapmış bir cemiyet. şimdi burada vay 31 mart vakasıydı, vay efendim 2. meşrutiyetti tarih anlatacak değiliz merak eden araştırır bulur okur ancak bu demokrasi ile tanışma husunda ittihat ve terakkiciler bu yönleri ile iyi bir iş yapmışlardır diyebiliriz.
    ancak aynı duyguyu ülke yönetimi hususunda paylaşamıyor, iyi işler yapmışlar diyemiyorum ne yazık ki. zaten yeterince ihtiyar ve hasta olmasına rağmen yine de koca imparatorluğun içine etmişlerdir iş bilmezlikleri ile.
    bir de tabi, yeri gelmişken unutmamak gerekir. "ermeni soykırımı" hususu vardır götümüze giren ve yıllardır ne çıkarabildiğimiz ne de açabildiğimiz bir şemsiye. bu şemsiyenin de sorumluluarı bu ittihat ve terakkicilerdir efendim.
    osmanlı arşivlerinde yazılı imzalı resmi belge olarak görülen ermeni vatandaşların öldürülme çetelelerini bir bir tutup yetmezmiş gibi, sayıları osmanlıya karşı halkı sevimsiz göstermek adına kat be kat yükselttikleri için.
    resmi evrak olduğu içindir ki şimdi bu katliamda ya da karşılıklı boğazlaşmakta öldürülen ermeni vatandaşın sayısını bir türlü ispat edemiyoruz. olayın bir soykırım olmadığını anlatamıyoruz.
    bir de koca nazım var tabi;

    "biz ki istanbul şehriyiz,
    seferberliği görmüşüz :
    kafkas, galiçya, çanakkale, filistin,
    vagon ticareti, tifüs ve ispanyol nezlesi
    bir de ittihatçılar,
    bir de uzun konçlu alman çizmesi
    914'ten 18'e kadar
    yedi bitirdi bizi. "

    hey gidi hey, nazım hikmet ran.
    1 ...
  27. 23.
  28. türkiye'ye en az 30 yıl kaybettiren totaliter oluşum.
    2 ...
  29. 22.
  30. iyi niyet temelinde girilen işin imparatorluğun sonunu getirmiş olması onları tarihimizde kötü sıfatını yapıştırdığımız dönemlerin başına getirir.

    abdülhamit baskısından kaçmak için aslını bilmedikleri birçok yerden destek almışlardır. örneğin vedeta mason locası onların ilk toplantılarını yapmaları için mekan ayarlayanlardan biridir. yabancı şirket ve vakıfların arazisine abdülhamit'in adamlarının girememesinden yararlanmışlardır. bu destek altında birçoğu mason olmuştur.

    masonluğu dünya barışı için çabalayan gizli bir örgüt olarak gördüklerini ibrahim temo'nun anılarından öğrenebiliriz. bu kardeşliğin aslında farklı temellerin kardeşliği olduğunu birinci dünya savaşı öncesi anlayabilmişlerdir. ki talat paşa bu durumun farkına varınca türk mason locasını kurar.

    1908'den sonra osmanlı imparatorluğu'na hiçbirşey verememişlerdir. aslen iyilik için çabaladılarsa da içlerine iyice işlemiş olan derin mason kişililerin çabaları sonucu ezilip gitmişlerdir.

    atatürk'ün ittihat ve terakki üyesi olduğu söylense de resmi kayıtlar içinde görülmemiştir. kendisi de anılarında bir gizli toplantıya katıldığını ve bu toplantıya davet ve katılma şeklinin hoş olmadığını ifade ederek bir daha da katılmadığını ifade etmiştir.
    4 ...
  31. 21.
  32. bir ihanet çetesi.

    2014 modeli piyasaya çıkmıştır, bizi dolu dizgin felakete götürmektedir.
    5 ...
  33. 20.
  34. osmanlıyı en güçsüz olduğu dönemde 1. dünya savaşına sokarak yıkılmasına sebebiyet veren dönemin chp'si.

    edit: mantalite olarak.
    8 ...
  35. 19.
  36. Anlamı düzen ve ilerleme olup,Brezilya yı hatırlatan cemiyettir.Yani brezilya nın sloganıdır,yani ordem é progressodur.

    Çok ama çok küçükken , bu cemiyetin bazı icraatlarını duyduğumda " ben de ilerde böyle bir şey kurucaaam!" diye heveslendiren , birçok ünlü kahramanı,sabetayı,suçluyu yada suçsuzu bünyesinde barındıran bir grup..
    1 ...
  37. 18.
  38. --spoiler--
    arşivleri ve tutanakları henüz bulunamamış cemiyet.

    parti, son kongresini 1 kasım 1919'da yapar. 4 gün sonra kendini fesh edip teceddüd fırkası'na dönüştüğünü teşkilatını ve mal varlığını ise bu yeni partiye aktardığını söyler.

    bu esnada partinin merkez-i umumisi'ne[genel merkez] ait bütün evrakların, defterlerin dr. nazım tarafından alındığını mithat sükrü bleda söyler ziya gökalp de doğrular. bu belgelerin akıbetinin ne olduğuna dair bir ipucunu ise "makedonya'dan ortasya'ya enver paşa" kitabının ııı. cildinin 468.

    sayfasında şevket süreyya aydemir verir; aydemir, talat paşa'nın dahiliye nezareti'ne ait bir sandık dolusu evrakla arnavutköy'de bir dostunun yalısına giderek evrakları ocakta yaktığını aktarır.

    ayrıca teşkilat-ı mahsusa'nın arşivi de peyderpey imha edilmiştir. son kapsamlı imha, mütarekeye kısa bir zaman varken 14 ekim 1918'de kurulan ahmet izzet paşa kabinesinin emriyle yapılır.
    posta telgraf telefon idaresinin bazı evraklarının da imha edildiğini bizzat orada görev almış olan h. sadık durakan'ın refik halit karay'a -ki kendisi de bizzat bu kurumun müdürlüğünü yapmıştır- yolladığı bir mektuptan biliyoruz.

    dahiliye nezareti emniyet-i umumi müdüriyeti'nin 3 ve 5. şifre kaleminlerinde[yani şifreli telgrafların kaydının tutulduğu yerde] kayıp olan telgrafların niçin kaybolduğunun cevabını da okuyan yazandan arif olsa diyerek size bırakıyorum.

    ama yine de osmanlı arşivleri dadrian'nın söylediğinin aksine tamamen güvenilmez kesinlikle değildir. yeter ki iş, arşive girip iman tazelemek amaçlı işine gelen, istenilen, seçilen, belgeleri kullanan kendi kalibresinden habersizlerin milleti salak yerine koyarak çalışmasına kalmasın.
    bilimsel ahlak, sorumluluk, metodoloji bunu söyler çünkü.

    in nuce
    ekşi sözlük

    --spoiler--
    2 ...
  39. 17.
  40. duzene karşı olmak ve değiştırılmesıne çalışmak konusunda uzlaşmalarına rağmen yıkılacak yenı duzenın yerıne nasıl bır duzen kurulacağı konusunda uzlaşamayanların oluşturduğu ve bolunerek daha sonra kendisine muhalıf olacak orgutlenmeler yaratan cemıyet. bu cemıyet'ın en buyuk düşmanları cemıyetten kopan eskı ıttıhatçılardı.
    1 ...
  41. 16.
  42. kurucularindan ibrahim temo arnavut, mehmet sukuti ve abdullah cevdet kürt, mehmet resit cerkes, huseyinzade ali ise azeri'dir bu turk milliyetcisi cemiyetin.
    3 ...
  43. 15.
  44. yaptıkları ile sadece kendi dönemlerine değil memleketin gelecek yüzyıllarına da telafisi zor kara lekeler bırakan topluluktur.

    ülke çapında çeşitli faşizan nufüs politikaları izleyerek, çeşitli bölünmelere, kamplaşmalara zemin hazırlayan icraatlara yön vererek yüz yıllardır süren kardeşçe yaşamı baltalamış derin devlet tohumudur.* *

    millet i sadıka olarak nitelendirilen bir kitleyi ne boyutlara sürüklemişlerdir hepimiz görmekteyiz. daha da hazini sayısız trajeyi miras bırakmışlardır arkalarında.

    anadoluda yaşayan kimi ermeni grupların isyanı neticesinde istanbulda* tabir yerindeyse bir ermeni avi tertipleyen cemiyet bir çok faili malum cinayete sebep olmuştur, istanbul milletvekilleri olan istepan ÇIRACIYAN ,Bedros HALLAÇYAN ve Krikor ZÖHRAP komşularının engelleme çabalarına rağmen askerler tarafından alınıp nezarete götürülür. ilk ikisinin akıbeti bilinmemektedir lakin krikor'un çankırıda başının taşla ezilerek öldürüldüğü kayıtlara geçmiştir...

    doğrularımız kadar yanlışlarımızı da bilmeliyiz ki birileri önümüze çıkardığında dik durabilelim !!!
    4 ...
  45. 14.
  46. 13.
  47. edirnenin batısındaki herkesi sabetayist sananların sevmediği kurumdur. ammavelakin, edirne'nin kuzeyinde de türk vardır. sadece osmanlı devleti döneminde değil, ta ki türklerin anadolu'ya yerleşmesi döneminde bile batı trakya'ya türkler akın etmiştir. yani saygıdeğer arkadaşlarım, üstünden birçok askeri darbeler, sivil darbeler, savaşlar geçmiş, hakkındaki birçok veri ve bilgi farklı sosyal mühendislikler dahilinde ve zamana bağlı olarak aşınmış bir kurum (ittihat ve terakki) hakkında kesin yargılar ortaya atmak (olumlu veya olumsuz) yanlıştır. fakat balkanlardaki türk nüfus hakkında kesin yargılar fevkalade ortaya atılabilir. balkanlardaki türklerin çok çok büyük kısmı ittihat ve terakki'ye destek olmuştur. ve bu türkler, anadolu türklerinden farksızdırlar. saçlarının daha açık renkte olması, daha çok rakı içmeleri onları başka bir millet ya da ırk yapmaz. ayrıyeten, ittihat ve terakki'ye cephe alınmasının en büyük sebebi, abdülhamit'in karşısında yer almış olmalarıdır. idare-i maslahatçılık, ademimerkeziyetçilik ve imparatorluk düzeninin yıkılması, mutlak otorite, merkeziyetçilik ve devlet modelinin yerleşmesi ittihat ve terakki'nin en kesin bilinen ilkeleridir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük