ben hep yenilmeye mahkum muyum
ben hep ezilmeye mecbur muyum
itirazım var bu yalan dolana
benim bu dertlere ne borcum var ki
tuttu yakamı bıramıyor
benim mutlulukla ne zorum var ki
bana cehennemi aratmıyor.
itirazım var bu adaletsizliğe bu eşitsizliğe ,itirazım var bu aç gözlü vicdansız namussuz insanlara, itirazım var menfaat üzerine kurulmuş hayatlara..
itirazım var!
ihtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır. Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde, hegemonya kurmak için kullanılıyor. infak edilmiyor. Mülkte şirk koşuluyor. Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor?
O fıkıh, Ömer’i vuranların, Ebuzer’i çöle gömenlerin, Ali’yi hançerleyenlerin, Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadına tecavüz edenlerin ve Kabe’yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkıhıdır.
O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkıhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan imam-ı Azam’ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkıhıdır. Zaman, ayağa kalkmak zamanıdır. Ebu Zerr Gifari’nin dediği gibi Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim...