onur ünlü'nün muhteşem bir filmi daha. aksiyonun bir dakika bile düşmediği, son anına kadar hiç sıkılmadan izlediğim ve sonunu merakla beklediğim harika film. vakit kaybetmeden izleyin. tavsiye ederim.
işlerini sevdiğim onur ünlü'nün sırrı süreyya önder ile birlikte senaryosunu yazdığı kara mizah filmdir. tek eleştirim, bir cinayet filminde entrika örgüsünü biraz daha sadeleştirebilirlerdi, seyirci için bu kadar karmaşa biraz yük olabiliyor. onun dışında serkan keskin, imam Selman rolünde herhalde hayatının rolünü oynamış, çok iyiydi. filmi seyrettikten sonra insan, din olgusunu arabik ritüellerden ibaret sanmayan ve hayatın anlamını sorgulamaktan vazgeçmeyen böyle meraklı ve looser imamlar gerçek hayatta da olsa keşke diye düşünmekten kendini alamıyor. Filmin son cümlesi: "Oh, yine kaybettim."
-Hocam bazen karımı dövmek istiyorum böyle allah yarattı demeden ama yapmıyorum düşünüyorum sadece günah mı?
-Değil
-Niye ama dövmek istiyorum
-Ama dövemiyosun
-Dövemiyorum değil dövmüyorum
-O zaman günah
-niye?
-Dövememek merhametten dövmemek kibirden kibir çok büyük günah.
Filmi beş kere izledim. Film o kadar çok ayar veriyor ki onurcum ayar vermek icin film yapmış iyi ki de yapmış.
Filmin dini referansları hakkında yorum yapabilecek kadar teknik konulara hakim değilim ama bu konuları gündeme getiriyorsa muhtemelen Hanefi mezhebi hakkında uzman birilerine sorulmustur diye düşünüyorum.
sonu çok iyi bitti, dostoyevski'nin suç ve cezası. katil, sonunda raskolnikov gibiydi. tefeciyi öldürdü ama masumdu. aldığı ceza ise vicdan azabı oldu. imamın duası da "inşallah sebebini öğrenmeden ölmezsin" olması filmi tamamen suç ve ceza'ya çevirdi.
ah muhsin ünlü vah onur ünlü. yazık ya ben bu adama çok acıyorum. herif "nasıl olsa tutmaz" diyerek istediğini yazdı çizdi yönetti. bu sefer olmuş, bu sefer tuttu. bu adam her seferinde şiirlerinde filmlerinde dini imgeleri kullanıyordu. bu seferki filmi tamamen din üzerine olması da hoştu. best olmuş. son beş yılın en iyi türk filmiydi.
bir sitem cümlesi. tüm olanlara , tüm gerçeklere , tüm olanlara hatta olmayanlara...
çevremde gördüğüm milyonlarca beyinsiz için proje çizmek , bir nevi o beyinsizlere hizmet etmek , evet buna itirazım var. bu sıcakta kim gidecek akşam serinliğinde çıkayım diye -sırf rahatım kaçmasın- düşündüğüm pazara , birilerinin atık sebze meyve toplayıp çocuklarına götürmesine , evet buna da itirazım var.
o kadar insan hak ettiği gibi yaşamazken neden o kadar insan hak ettiği gibi yaşamaz ki? böylede karmaşık bir durum işte. böylede özünde ego barındıran sitem cümlesi.
24 saat içinde 2 kez izlediğim onur ünlü filmi. filmin sonunda insanı afallatıyor oluşu, ikinci kez izleme kararını almayı hızlandırıyor. hemen her sahnesinde sisteme olan eleştirinin incelikle işlendiğini ve bu sebeple de iktidar erklerinin çok hoşlanmayacağı bir film olduğunu da peşinen söylemek gerek.