bir bölümünde studyodakiler tam olarak 10 dakika boyunca birbirlerine resmen kıçlarını yırtarak olmadık hakaretleri yapmışlardır.akıllara zarar yani..zaten bu 10 dakikalık bölüm içinde aynı anda yaklaşık 10 kişi bağırdığı için konuşulanlardan pek de bir şey anlaşılamamıştır.
bu tartışmanın hemen ardından kendisini jürü sanan sarışın teyzemiz, eline mikrofonu almış ve aynen şunları söylemiştir:
+ şimdi biz neden bu proıgramı yapıyoruz.neden burdayız..çünkü bu program son derece eğitici ve en önemlisi son derece SEViYELi bir programdır.
arkasından studyodaki herken bu lafları onaylamıştır.
bunlar olurken ben oturduğum yerde sinir krizi geçirmekte, sinir bozucu bir şekilde sürekli gülmekte ve o güne kadar benim bile bilgiğimi bilmediğim küfürleri saymakla meşguldum.
hayatımda izlediğim en güzel ve en gerçekçi tartışma programı.diğer tartışma programları gibi belirli bir planı yoktur jüri üyeleri sunucu ve itiraz edip programa katılan birbirleriyle bağrışıp ve sözlerini dinlemediği ve olayı doğal olarak o gün içinde çözemediği için bir sonraki güne taşıdığı kanaltürkte yayınlanan program.stres veya sinirinizi alacağınıza garanti verebileceğim program.
bugün benim için inaılmaz bir rezalete sahne olan program.* yaşlı bir adam, torununun saygısızca davranışlarından şikayetle programa gelir. tabi bir süre sonra torun da programa katılır ve rezillik başlar. 18 yaşında üniversite öğrencisi bir kız çocuğuna mükemmel anneler(!) ve mükemmel babalar(!) akıl vermeye, saçma sapan örnekleri ve sorularıyla kızı yargılamaya başladılar. tabi kız bir model olarak seçilip konu gençliğe geldi. gençlik terbiyesiz, gençlik utanmaz, gençlik şerefsiz... bunları diyen kişi bir psikolog , sosyolog olsa başımın üstünde yeri var derim ama bu yorumları yapan insanlar, fıs fıs ismail adındaki palyaço vb. kişiler. 18 yaşında kıza onların tabiriyle 70 milyon önünde ''kaç sevgilin oldu?'' ''öpüştünüz mü?'' ''dekolte giyer misin?'' gibi sorular sormak neyin nesidir anlamış değilim. hele sen dede(!) torunun programa katılmış tamam eyvallah ya baktın ki iş sarpa sarıyor, torununu da alıp gitsene ordan. 18 yaşındaki o terbiyesiz(!) kız tüm saflığıyla sorulara tek tek cevaplar verdi. bir tek ''kızım sen kaşar mısın, değil misin?'' sorusu eksik kaldı.
sonra fıs fıs bir kısım gençliğe sallamaya başladı. otobüste 40 kişinin önünde köpek gibi sevişen bir genç kız ve erkek varmış. bunların sayısı artıyormuş ve sapıkları böyle kişiler tetikliyor, kışkırtıyormuş. sunucu da tabi, engin hukuk bilgisiyle olaya açıklık getirdi ve ''kişi eşin dahi olsa ahlaka mugayir davranışları toplum içinde yapmak suçtur cezası vardır'' dedi. evet doğru var peki ahlaki değerleri neye göre belirleyeceğiz, bunu da düşündüler mi acaba? yani 18 yaşındaki kıza ''kaç tane erkek arkadaşın oldu? sayı ver bakayım'' demek ahlaklı da birbirine aşık olan ya da olduklarını sanan -bizi ilgilendirmez- kişilerin öpüşmesi mi ahlaksızlık. diyelim ki fıs fıs abartmadı da cidden öpüşmekten daha fazlasını yapıyorlardı. 18 yaşında bir kıza canlı yayında kaç sevgilin oldu neler yaşadınız diye sormak mı daha ahlaksızca; yoksa 40 kişinin içinde sevişen iki kişinin yaptığı mı daha ahlaksızca?
rober hatemo nun dogru durust soyledigi birkac sarkıdan bir tanesi. sozlerini de yazayım tam olsun.bir baskası icin de (bkz: cicegim)
itirazım var bu zalim kadere
itirazım var bu sonsuz kedere
Feleğin sillesine hayatın cilvesine
Dertlerin cümlesine itirazım var
Yarım kalan sevgiye şu emanet gülmeye
Yaşamadan ölmeye itirazım var
Ben hep yenilmeye mahkum muyum
Ben hep ezilmeye mecbur muyum
itirazım var bu yalan dolana
Benim şu dertlere ne borcum var ki
Tuttu yakamı bırakmıyor
Benim mutlulukla ne zorum var ki
Bana cehennemi aratmıyor
itirazım var değişmez yazıma
itirazım var bu dertli şansıma
Sevginin sahtesine hayatın cilvesine
Talihin böylesine itirazım var
Yalan dolu gözlere durulmamış sözlere
Dost olmayan yüzlere itirazım var