ilk defa bir bodrum katı ya da gecekondu gibi bir izbede geçmeyen zeki demirkubuz filmi, eninde sonunda o üstlerinde eğreti duran üst orta sınıf kimliğini bırakıp (ya da o kimlik içlerinde patlayıp) gecekonduya geri dönüyorlar o ayrı.
can sıkıntısından yazmaya karar verdim. Ama şimdiden pişmanım amk.
Amaçsızlık genel tema. "tam buldum, amacım şu" diyorum, geliyor "koy amına eninde sonunda zaten sıkıcı hayata döneceksin" düşüncesi. yani tamamıyla nihilizmin vücut bulmuş haliyim.
"bunu olumlu yöne kullanabilirsin" diyorum ama nihilizm işte amınakoyim neyini olumlayayım.
acaba "kendini gerçekleştirme" olayına vakıf oldum da benim mi haberim yok.
hay s*k*m uyumaya gidiyorum ben.
14.20 istanbuldan eskişehire giden kamilkoçun otobüsündeki 36 numaralı yolcu. Allah affetsin çok baktım sana çünkü çok güzelsin. Buda burda kalsın ulaştırın bunu. Tarih 13.10.2019.
dünyaya pozitif bir katkım oldumu bilemem. olduysa bile farkında değilim. ne elden düşürülmeden okunan bir kitabım, ne şahane denilerek millyarlara el değiştiren bir resmim, ne sevgiliye okunan bir şiirim, nede dile pelesenk olmuş bir şarkım var. ancak henüz hayattayım ve herşeyi başarabilme umudum var.
Beni bu güzel şarkılarla tanıştırdığın için müteşekkirim, senin adına oynatma listesi hazirladim ve ne zaman seni düşünsem direk o listeden bir parça acıyorum.
"Maya the bee" Kahretsin keşke nikimi senin için maya the bee yapsaydim. Aslinda hic bencil değilimdir seninle birlikte olamasakta anilarimiz icin bunu yapabilirdim. Belkide kendime acı çektirmek istememiş olabilirim. Artik genel olarak standart seviyede kararlarımi düşünmeden refleksiv olarak veriyorum o anlardan birisi olmali.
Seni birakmamaliydim hatali olduğumu fark ettim ama o sözler ağzımdan çıkmıştı bir kere. Umarim bir gün bunun farkina varirsin. Hayatımda gördüğüm en güzel kadindin, gülüşün kalem firlatisin, omuzuma vuruşun, gözlerinin dolmasi ve göğsümde ağlaman hıçkıra hıçkıra ağlaman bile güzeldi.
https://m.youtube.com/watch?v=wGJ8ixlfKUs
Hic sevmedigim halde bir pazar sabahı gene buna denk geldim ve itiraf etmek istediğim asil şey ise hic sevmedigim halde dinledim. Keşke burada olsaydın ben her pazar senin için avril dinlerdim. Arada uğruyor musun yanıma cok merak ediyorum...
Eski püskü penceremin çerçevelerinden içeri sizan soğuk kulağıma neler fısıldıyor bilsen.
Aldatmanın ve aldatılmanın insan psikolojisi üstündeki meşakkatini ve itiraflar derinleştikçe de yaşanılan hüzünle harmanlı rahatlama hissini anlatan zeki demirkubuz filmi.
Mazlum ve zalim rolünün tek bir karakterde toplanmasını sevdim, hiçbir olayın göründüğü gibi olmadığını göstermesini de.
"Sen de çok acı çekiyorsun. Acı çekmek bir şey değil ama, neyin acısını çektiğini bilmemek kahrediyor insanı. için için çürüyorum. Korku içinde, şüphe içinde ölüyorum. Ruhumu kemiriyor bu. Artık dayanılır gibi değil."
gece gece kudurmuş insanların başka amaçla açılan başlıkları kullanması. keşke dizden yukarısını atsaymışsın devamında toynak gelecek gibi hissettirdi.
Yıllar sonra girdiğim entry nin mobbing başlığı altında olması çok canımı yaktı sözlük isterdim ki daha mutlu ve umutlu konularala yazılarla geleyim ama... Hiç bir anlami yok
Bana yalan söylediğini biliyorum, farkındayım, yalanına inanmak istiyorum herşeyin farkındayım sana o kadar çok alışmıştım ki o kadar çok sevmiştim ki. Evet çok kıskanıyorum çok özlüyorum ama gururumu bir kenera bırakıp sana daha ne yazarım ne ararım. Artık yüzüne dahi bakmam sen gelsen bile. Zaten sende gelmessin bir babanın kızını sevdiği gibi tertemiz saf duygularla sevmiştim seni halada seviyorum bakma sevmiştim dediğime. herşey yanyanayken güzelmiş gözden uzak gönüldende ırak olur dedin ve mesafeleri bahane ettin ankara - istanbul arası kaç saat lan. !!!! biz yaradanıda görmeden sevmedik mi ilahi bir aşkla.... keşke sende çabalasaydın keşke sende uğraşssaydın ama en büyük pişmanlığım kendimden taviz verip sana değer vermekti... bundan sonra kimseye göz yummam. Düşeni öpüyorlar abi buda benim itirafım olsun..