itiraf

entry120 galeri8 video2
    50.
  1. Nymphomaniac filminin ülkemiz sınırları dahilnde yeniden adlandırılmış ismidir.
    0 ...
  2. 51.
  3. Bugün topuklu ayakkabı giydim. Şimdi ya biri bana bakıp gulerse ya da iyy hic yakismamis derse. Bunu takabilirim. Takmamam daha makul. Birine anlatip gecerim. Ya sakaya vururum ya da kavga ederim. Ama bi dakka ben kavga edemem ki. Ya kendimi iyi savunamazsam. Hakkin yok diyemezsem. aklima gelmezse. Daha once oldu bu niye simdi olmasin. Ya duzeltemediysem kendimi. Dur birine satasayimda bakayim duzeldim mi. Ama bi saniye ben birine satasamam da. Ya bana olan ona da olursa. Ya unutamazsa. En makulunun ne oldugunu biliyorum ama yenemiyorum. Daha evvel takmamayi denedim. Belki simdi daha iyi beceririm. En azindan bisey derim. Belki kavgaya neden olur. Neyse. En iyisi yakismamis mi diyip gulumseyim. Yakismamis derse. Hic kibar degilsin der gulumserim. Guler gecerim. Cünkü aksi durumda daha komik durumlara düsecegim. Bunu yapmak benim icin en hayirlisi ve komik duruma düsmekten daha zor değil. Hadi ha gayret, şeytanin bacağını kırabilirim. Belki öldürürüm onu. Evet, ben bir sosyofobiğim.
    0 ...
  4. 52.
  5. çok kararsızım bu aralar. binbir dertlikle yurtdışına okumaya geldim ama aklım burada değil. ailemde vatanımda arkadaşlarımda. ben ben değilim sanki. ailemden birini kaybedecekmiş gibi hissediyorum her bir zerremde. 3 kişilik bir odada kalıyorum burada. yurtlar desen berbat. kalacak gibi değil. dönsem ayrı dert. diyecekler ki "senin cesaretin bu kadarmış" evet başkalarına göre yaşamak kötüdür. ama ben de kaçışların adamı değil miyim? hey gidi yalnızlıklara kucak açan güzel yüzlü adam... ben peşi sıra dertleri taşıyan, hiç bir anında mutlu olamayan , mutsuzluklarında mutluluk aramaya çalışan bir adamım. korkak, miskin ve pısırık. hayatın kabuğuna çektiklerinden. yalnız ve çaresiz ...
    0 ...
  6. 53.
  7. akp'nin cemaat'e yönelik suçlamalarla yaptığı. 10 yıl beraber çalışıp bugün şu olaylar cemaat'in işi demek üstü kapalı itiraf etmektir.
    0 ...
  8. 54.
  9. uzun süredir sevgilim yok, ama aşık oldum
    zor bi hayatım var. çırpınıp didiniyorum ama insan bazen yoruluyor. intiharı düşündüm, ama denemedim.
    sigarayı bıraktığımı söyledim ama bırakmadım
    dr house izleyip etkilenerek tıp fakültesi tercih ettim.
    bu liste böyle uzayıp gider, arada yeni yeni şeyler yazarım.
    0 ...
  10. 55.
  11. sözlük yazarlarının sansasyonel başlıklar açmak için kullandığı hede. itiraf ediyorum domaldım , boşaldım, morardım, bozardım yeter ulan.
    0 ...
  12. 56.
  13. Bilmem kac yasindayim ve cizgi film izlemeye bayiliyorum.
    0 ...
  14. 57.
  15. her karşılaştığımda bu başlığa tıklıyorum fakat yazacak bir itiraf bulamayıp kapatıyorum. biraz muziplik yapıp, gelip size anlatmalıyım galiba.
    0 ...
  16. 58.
  17. Kuzenlerim artık 'mal' diye diye kendime malım ben demeye başladım.
    Düz yokda yürürken düştüm,
    Okey oynarken 8 kez falan taş düşürdüm,
    Sandalyeden her kalktığımda sandalyeyi düşürüyorum.
    Bir kadına enişteme benziyorsun demiştim.
    Sonuç olarak genellikle mal takılıyorum.
    0 ...
  18. 58.
  19. Birini cidden seversin onun da seni sevmesini beklersin ama öyle görünen yüzünü değil her şeyinle hatalarınla da sevmesini. Sonra bir fırsat gelir tabi sen karar vermişsin önceden atlarsın hemen söylersin yaptığın hatalarını için rahatlamıştır ama bir yandan karşındakini süzersin tepkisini ölçer merak edersin bu yaptığın fiilin adıdır itiraf. Ama sonuçları iyi olmaz genelde.
    7 ...
  20. 59.
  21. sabır... sabır erdemdir... zor olsa da sabret...
    2 ...
  22. 60.
  23. en beğendiğim zeki demirkubuz fimlerinden. filmdeki o çaresizliği, iç huzursuzluğunu, uykusuzluğu, mide ağrılarını iliklerime kadar hissettim. yaşamışlığım/yaşanmışlığım çoktur çünkü.
    1 ...
  24. 61.
  25. hayatım, adeta bir labirent gibi. böyle sanki kendimi nasıl çıkmaz olaylara sokarım da içinden çıkamam gibi düşünmüşüm gibi. gündüz her şey çok güzel ama gece hani olur ya sesleri susturamazsınız, işte tam öyle oluyor. kafamın içindeki sesleri susturamıyorum bazen. deliyim sanırım biraz düşünmüyorum 'ben bunu yaparsam sonucu ne olur?' diye düşünülse problem ortaya çıkmaz ama hayatı ertelememek lazım hata olduğunu bile bile yanlış yoldan gitmek lazım. keşke dememek için yoksa bir anlamı kalır mı onca senenin.

    aklımın sokaklarında kayboluyorum.
    0 ...
  26. 62.
  27. yanımda yatanın boğazını sıkmak istiyorum aslında ben ne eşşekmişim ne atalmışım daha yeni anladım ne bok yediğimi.
    0 ...
  28. 63.
  29. Evet sevdim hemde bir saniyede ama onu itiraf etmem bir yılımı aldı.
    1 ...
  30. 64.
  31. evet bende sevdim ve dün itibariyle hislerimi dile getirdim.
    0 ...
  32. 65.
  33. redd'in çok harika ötesi bir şarkısı.
    1 ...
  34. 66.
  35. her şeye bir kalıp uydurulmasından nefret ediyorum, bir kahraman belirleme, bir ideoloji savunma fikrinden, insanların bu kadar kendini kanıtlama çabasına girmesinden. kavgalardan, savaşlardan. gereksiz mizahtan, boş arkadaşlıklardan, dedikodudan. birilerinin davranışını eleştirenlerden, kendini haklı görenlerden. düşünme yetisini zamanla egosu içinde yitirenlerden nefret ediyorum. kalıp kalıp insanlardan nefret ediyorum. tek yönlülükten, başka birine ihtiyaç duyma girişiminden. küfürü marifet, kabalığı gösteriş görenlerden. fazla ciddilerden, fazla samimilerden. burçlardan, magazin başlıklarından. fazla duyar kasıp başkasına rahat vermeyenlerden, hiçbir şey umrunda olmayıp dünyayı kendi etrafında çevirenlerden. ben farklıyım havasında seks, uyuşturucu, gece hayatı üçlüsünü farklılık olarak görüp diğer insanları ezenlerden. geleneklerden, dinlerden, törelerden nefret ediyorum. anlamlı olsun diye süslenen, içi bir kabuk boşluğu gibi tıkır tıkır ses getiren diyaloglardan tiksiniyorum. yaşamak için insanlara biçilen reflekslerden, refleks dışında olanlara anormal gözüyle bakılmasından. anormal olanların kendini keşfedince ben farklıyım havasına girmesinden ya da kendini bataklığa çekmesinden nefret ediyorum. fazla melankoliden, depresiflikten nefret ediyorum. beni memnun eden çok az şey var da diyemem, bunlardan ve daha nice şeyden nefret edebilirim ama üzerine düşünülen nefret değil bu. hiç umursamadığım şeyler bunlar. yaşamın maddiyat kavramını kabullenemiyorum. beni büyüten kadının mezarı başında okuduğum kitaptaki karakter öldüğünde ağladığımdan daha az ağladığım oldu. bu beni duygusuz mu yapar? burada beni duygusuz yapan nokta nedir, hangi kurala hangi zamanda konmuş duygu kipine göre konabilir bu kural? insanların entelektüellik çabalarından, eleştiri merakından ya da bir şeylerden anlamamayı marifet sanan tavırlarından o kadar bıktım ki. insanları oldum olası sevmedim. insanlık midemi bulandıran bir şey. hep zombiler dedim insanlara. yaşadığını sanan ama yaşamayan. yaşamak benim kendime göre bu değildir çünkü. yaşamak kimsece değildir. yaşamanın anlamı da yoktur bazen çünkü sadece o ana, ruha, içten gelene bırakmak gerekir. umursadığım o kadar az insan var ki, belki de dört civarı, ama melankolik yalnızlık değil bu, çünkü nefret ederim öyle şeylerden. oturup savunduğum hiçbir şey yok, fikirlerimi savunmak için ölmem çünkü yanılıyor olabilirim demiş yazar. hayat böyle. herkes gidebilir ve her şey bitebilir. ben hep yalnız yaşadım, yalnız sevdim, yalnız güldüm, yalnız doğdum ve yalnız kendimi keşfettim. her şeye o kadar olabilir, her olaya o kadar yapılabilir gözüyle yaklaşıyorum ki içimde bir ölüm sessizliği var. dikkatimi çeken pek çok az insan var, tadını çıkardığım çok fazla manevi his var, ruhumda hissedemediğim hiçbir şeye yanaşmam çünkü. üstü belirli kurallarla, belirli karakter tipleriyle, belirli sebep ve sonuçlarla yaşamaya karşıyım. acının sonu kederdir, güçlü olan kırılmaz, naziksen üzülürsün, şunu dinlersen bunu yapamazsın böyleysen şöylesindirlerden o kadar bıktım ki. sonu belli olan ucuz karakterli bir kitaptan başka bir şey değildir bu.
    1 ...
  36. 67.
  37. 66.
  38. keşke beni ormanda goriller yetiştirseydi belki o zaman bulgarca bilmezdim.
    1 ...
  39. 67.
  40. Sene 2007-2008 falan. O zamanlar büyük bir LeMan dergisi hayranıyım.

    Bilenler bilir, derginin o dönemde bulmaca bölümü vardı. Doğru cevapları gönderenlere çeşitli hediyeler gönderiyorlardı.
    Ben de doğru cevapları gönderip t-shirt hediyesi kazanmıştım.

    Nasıl mutluyum nasıl mutluyum.

    Üzerinde (bkz: kunteper canavarı) resmi olan bir t-shirt.
    O coşkuyla ben t-shirtü giyip çarşı çarşı gezdim.

    Efendim ben onu o zamanlar canavarın kuyruğu sanıyordum.
    Ama ben bir adet malafat resmi ile bir fiil yaz sıcağında aylarca gezmişimdir.

    Bu da böyle bir anımdır.
    Ama düşünüp düşünüp utanırım şimdilerde.

    Aha da bu da t-shirt

    Şimdilerde yazın gelmesiyle tekrar ortaya çıkmıştır hergele.

    Not: Evde giyiyorum artık.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1461531/+
    0 ...
  41. 68.
  42. bazen hakikaten süzme salak oluyorum, şaka gibi. neyse bakalım.
    0 ...
  43. 69.
  44. Didem Madak' ın tanımıyla: " itiraf artık tedavülden kalkmış bir para."
    1 ...
  45. 70.
  46. 71.
  47. içinde tutamamak, bilinir hale getirmek.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük